Fatih Altaylı, dün "Siyasette kalite" başlığıyla yayımlanan yazısında Sarıyer'de belediye meclis üyeliğine aday olarak İYİ Partili Taylan Yıldız'ın daha önce Google'da çalıştığını hatırlatarak "Güldüm. Güldüm ama siyasette böylesine kalite düşüşlerinin olduğu dönemler memleket açısından hiç de hayırlı olmaz. 'Ne var canım' demeyin. Böyle dönemlerde bile siyaset kalitesini koruyamayan ülkeler, asla iyiye gitmez" dedi.
'SİZE SAYGI DUYMUYORUM, DUYAN DA ÇOK FAZLA İNSAN OLDUĞUNU SANMIYORUM'
"Bugün meclis üye adaylığımı tiye almaya çalışıyorsunuz ama sizdeki ego bende yok, ben Türkiye ideallerimi hangi mevkide gerçekleştirebilirsem oradayım. Gerekirse muhtar olurum, gerekirse hiçbir şey olmam yine de çalışmaya devam ederim" ifadesini kullanan Yıldız, şunları kaydetti:
"Size milletvekilliği sunulduğunda bunu kabul etmemek, ülkenizin menfaatini en önde tutmayı, samimi bir vatan sevgisini, sadakati, ilkeli duruşu ve göz tokluğunu gerektirir. Ama kalemini her devre göre eğip bükmekte beis görmeyenler, üstüne marka gömlek giymek için kalemini, ruhunu ve ilkelerini satılığa çıkaranlar beni ve benim gibi nice arkadaşımı anlayamazlar. O yüzden sizler bizlere gülerken, bizler sizin için sadece üzülürüz. Saygılarımla diye bitirilir genelde ama size saygı duymuyorum, duyan da çok fazla insan olduğunu sanmıyorum. Gazetecilik ahlakınızın artması dileğiyle."
'ALLAH BU ÜLKEYİ BÖYLE BİR SİYASET ANLAYIŞINDAN KORUSUN'
Fatih Altaylı, bugün "Tarım gözlem komitesi" başlığıyla yayımlanan yazısında Taylan Yıldız'a tepki gösterdi.
Altaylı şöyle devam etti:
"Demek ki Allah korusun yarın biraz daha etkili bir mevkiye gelseniz neler yapacaksınız.
Belli ki, bugünü aratacaksın bize.
Ne oluyoruz!
Google'da sana böyle mi öğrettiler.
Adını vermeseler bile seni eleştirene hakaret et ki bir daha eleştiremesin" mi dediler.
Madem ilkeli olduğunuz iddiasındaydınız, keşke Türkiye'ye sizi "Google'ın üst düzey yöneticisi" diye tanıtırlarken, gerçek pozisyonunuzu söyleyebilme tevazuuna gösterebilseydiniz.
Ya da genel genel başkan yardımcılığı göreviniz üç aydan fazla sürebilseydi.
Bu ülkeye geçmiş zamanlarda da "Genel başkan prensleri" geldi.
Ama onlar hiç belediye meclisi üyeliğine yollanmadılar.
Satılmışlığım, ahlaksızlığımın belgelerini orada ortaya koyarsınız umarım.
Ben de öğrenmiş olurum.
Ama siz zaten nasıl bir siyaset anlayışınıza sahip olacağınızı, bu hakaret mektubu ile belgelemiş oldunuz.
Allah bu ülkeyi böyle bir siyaset anlayışından korusun."