CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Çeviköz, Meclis'te yaptığı açıklamada Soçi zirvesini ve S-400 tartışmalarını değerlendirdi.
Soçi zirvesinde açıklanan bildirgeye bakıldığında Tahran zirvesinden farklı olarak yoğun bir şekilde İdlib ile ilgi açıklamalar olduğunu söyleyen Çeviköz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Türkiye'nin bu konudaki yükümlülüklerini yerine getirmediği uluslararası toplumun da bu bildiri yoluyla dikkatine getirilmiş oluyor. Bu bence fevkalade önemli. Neden önemli? Çünkü aşağı yukarı birkaç gün önce İdlib'de iki bombalı araç patladı. Çok sayıda ölü ve yaralı oldu. Demek ki, İdlib'deki durum ve İdlib'de bizim ortadan kaldırmayı hedeflediğimiz ve bu konuda taahhütlerinden temizlenme olgusu gerçekleşmemiş durumda. Bu önemli. Çünkü eğer bu tür faaliyetler ve bu tür terör olayları devam edecek olursa o zaman muhtemelen Suriye yönetimi İdlib'deki durumu kontrol altına almak için bir hareketlilik içine geçecek belki de bir askeri harekat planlayacaktır. Rusya'nın bu konuda Suriye rejimine engel olmak düşüncesinde olmadığı, bu deklarasyondan da zaten anlaşılıyor. Nitekim bazı istihbari bilgiler Suriye kuvvetlerinin de bir hazırlık ve hareketlilik içinde olduğuna işaret ediyor. Bütün bunların hepsini alt alta koyduğumuzda eğer İdlib'de yeniden böyle bir terör dalgası ortaya çıkacak olursa Türkiye için çok ciddi bir göç dalgası ile karşı karşıya kalabiliriz. Bunun da fevkalade vahim bir gelişme olduğunu hatırlatmak isterim."
'SURİYE POLİTİKASINININ HALA NETLİK KAZANMAMIŞ OLMASI ENDİŞE VERİCİ'
Çeviköz, "Bu da hakikaten bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor. Bir yandan gerek Menbiç gerek Fırat'ın doğusuyla ilgili ABD ile görüş ayrılıklarımız sürerken bir yandan ABD Dışişleri Bakanı, ‘Kürtlerin katliamına müsaade etmeyeceğiz' şeklinde daha dün yeni bir açıklama yapmışken, Türkiye'nin Suriye ile ilgili politikasının hala netlik kazanmamış olmaması ve hala barışçı bir arayış olmadığını görülmesi bizim için de çok ciddi bir endişe kaynağı olmaya devam etmektedir" diye konuştu.
'S-400'LER GÜNDEMİN EN ÖNEMLİ MADDESİ OLARAK ÖNE ÇIKMAYA ADAY'
Çeviköz, gündemde olan sıcak konulardan birinin de Rusya'da alınması planlanan S-400'ler olduğunu, bu konunun önümüzdeki döneminde belki de gündemin en önemli maddesi olarak öne çıkmaya aday olduğunu vurguladı.
Ünal Çeviköz, bu konuda partisinin görüşlerinin sorulması üzerine de, CHP'nin Türkiye'nin ulusal güvenliğiyle ilgili yaklaşımının çok açık ve net olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
'TÜRKİYE KENDİ KARARLARINI KENDİSİ ALIR'
Zannederim ABD'nin bakışı Türkiye'nin S-400'ler ile ilgili tercihinin bu NATO ittifakı içindeki durumunu olumsuz etkilediği şeklindedir. Bu da fevkalade önemli bir tespit Amerika açısından bakıldığında. Neden önemli bir tespit? Onu da açıklamakta belki yarar var. ABD, Türkiye'nin S-400 alımını sadece Türkiye ile ABD arasında bir mesele olarak görmüyor, aynı zamanda bir NATO güvenliği olarak görüyor. Dolayısıyla o açıdan bakıldığında Türkiye'ye belki dayatma tabiri biraz fazla kaçacak ama en azından bu şekilde bir uyarıda bulunmayı da lüzumlu görüyor. Biz de eğer NATO içindeki konumumuzu ve ulusal güvenliğimizin NATO üyesi olmaktan kaynaklanan özelliğini dikkate alacak olursak bu S-400'ler konusunda biraz daha duyarlı davranmamız gerekirdi diye düşünüyorum."
'S-300'LERLE MUKAYESE EDİLEBİLECEK ŞEYLER DEĞİL'
"Bu mukayeseyi yapmak doğru değil, teknik bakımdan da doğru değil, siyasi bakımdan da doğru değil. 1997 yılında Güney Kıbrıs Rum yönetimi tarafından Rusya'dan satın alınan S-300'ler bizim itirazımız ve bizim itirazımız sonucu müttefiklerimiz olan başta ABD olmak üzere diğer NATO üyeleri tarafından Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'ne ve Yunanistan'a baskı yapılmak suretiyle Güney Kıbrıs Rum Yönetimi topraklarına değil Yunanistan'ın Girit adasına konuşlandırıldı. Konuşlandırıldıktan sonra da adeta gömüldü ve hiçbir şekilde de kullanılmıyor. Dolayısıyla bundan 20 sene evvel yapılmış olan ve daha farklı daha düşük kalitede teknolojiye sahip olan ve hiçbir şekilde de kullanılmayan bir bakıma zorunluluk ve NATO'nun tasvibiyle Yunanistan'a yerleştirilmiş olan S-300'lerin durumuyla bugün Türkiye'nin bu kadar hevesli ve gönüllü olarak Rusya'dan S-400'ler alması birbiriyle mukayese edilebilecek şeyler değildir."