Venezüella'nın geleceği, ABD ile ilişkiler ve muhalefetin konumuna ilişkin çeşitli konu başlıklarına değinilen röportaj şu şekilde:
- Venezüella bugün bir yol ayrımında, ülkede iki başkan var. Venezüella'da tam olarak neler olduğunu bize açıklayabilir misiniz?
"Bir ülkede iki devlet başkanı olması mümkün değil. Venezüella'da ülkenin siyasi kurumlarına ve anayasaya göre halk oyu ile seçilen tek bir başkan var; o da burada karşınızda oturan mütevazi işçi Nicolas Maduro Moros. Şu anda bir darbe girişimi mevcut, ancak başarısızlıkla sonuçlandı. Onları etkisiz hale getirdik. Bu, Amerika Birleşik Devletleri hükümetinin başının altından çıktı. ABD, Venezüella'da bir kukla hükümeti kurmak için tüm siyasi, diplomatik ve ekonomik gücünü kullandı. Bu, tarihimizde eşi benzeri görülmemiş bir olay."
'VENEZÜELLA'DA NE YAPACAĞIMIZA HİÇBİR YABANCI HÜKÜMET KARAR VEREMEZ'
- Ancak ABD, Avrupa Birliği ve bazı Latin Amerika ülkeleri Juan Guaido'yu geçici devlet başkanı olarak tanıdıklarını açıkladı.
- Ancak halk da bölünmüş durumda. Öncelikle uluslararası baskı hakkında konuşmak istiyorum. Üzerinizde daha önce benzeri görülmemiş bir baskı var. Bunu nasıl çözeceksiniz? Düşmanlarınızı hepimiz biliyoruz. Peki dostlarınız kimler?
"Dünyada pek çok dostumuz olduğunu düşünüyorum. Bu artık küresel bir savaşa dönüştü; Venezüella'ya karşı olanlar ve destek çıkanlar. Peki bu nasıl Venezüella'ya karşı küresel bir savaşa dönüştü? ABD'yi yöneten aşırılık yanlısı elit kesimin çıkarları yüzünden. Demokrasi ABD'deki elitlerin umrunda değil. Onların ilgilendiği tek şey bizim zenginliğimizi yağmalamak."
- Donald Trump ile bir görüşme talep ettiniz, bu krizi çözmek için bir adım mı?
"Bunu istediğimde durum farklıydı. Her zaman diyalog yollarını açabileceğinize ve diyalog ile barış içinde, saygılı bir şekilde, bir arada nasıl yaşayacağınıza dair orta yol bulmanın mümkün olduğuna inandım. Ama bu imkansız. Herhangi bir diyalog ya da uzlaşma ihtimalini yok ettiler. Beyaz Saray, hiçbir şekilde diyalog olmayacağı yönünde emir verdi, bu çok üzücü. Diyaloğa, kelimelere, diplomasiye inanıyorum."
'DİYALOG İÇİN MUHALEFETİ EN AZ 400 KERE ARADIM'
- Peki burada, Venezüella'da bir diyaloğa hazır mısınız? Örneğin Juan Guaido ile görüşür müsünüz?
- Bu diyaloğun temel şartlarından biri yapmayacağınızı söylediğiniz, ABD'den Venezüella'ya gönderilecek insani yardıma izin vermeniz olabilir. Yardımı kabul etmek istemiyorsunuz, çünkü bunun bir dış müdahale, egemenlik haklarına bir saldırı olduğunu düşünüyorsunuz. Şu an süreç bu, birçok ülkeye yardım yapılıyor ve Venezula da şu an gerçekten yardıma muhtaç bir ülke. Siyaset ile bu konuyu bir arada tutmanın yanlış olabileceğini düşünmüyor musunuz?
"İnsani yardım kavramını bir ülkeyi küçük düşürmenin bir yolu olarak, ideolojik siyasi bir mesele olarak kullanmak yanlış. Muhalefetin yanı sıra Trump yönetiminin yaptığı yanlış da bu; bir ülkeyi küçük düşürmek istemek. Venezüella'nın yurtdışındaki 10 milyar dolardan fazla varlığı donduruldu. Yani hesaplarımız yurtdışında inceleme altında. Tıp ve gıda malzemeleri ithal etmemizi neredeyse engelliyorlar, çünkü dünyanın her köşesindeki yabancı hesaplarda olan paramızın peşindeler. Ve 10 milyar dolardan fazla parayı dondurduktan sonra bize gelip 20 milyon dolarlık bozulmuş, çürümüş yiyeceklerini vereceklerini söylüyorlar. Sağlığa zararlı gıdalar."
- Sağlığa zararlı mı? Buna dair bir kanıtınız var mı? Neden böyle düşünüyorsunuz?
"Bilgi Kolombiya'dan geldi. Kanserojen kimyasal maddelerle dolu, gerekli testlerin yapılmadığı yiyecekler…. Ve bu daha önce Kolombiya'da zaten birkaç gıda zehirlenmesi vakasına yol açtı. Şimdi bunun yanında bir de insani yardım kavramını siyasileştirdiler.
Birleşmiş Milletler ile teknik ve insani yardım konusunda işbirliği yapıyoruz. Siyasileştirilmeyen, şova dönüştürülmeyen bir insani yardım. Donald Trump, Mike Pompeo ve bu şovun arkasında olan diğer ülkelere sesleniyorum; eğer ülkemize yardım etmek istiyorsanız dondurulmuş hesapları bırakın, çalmış olduğunuz altınları geri verin. İhtiyacımız olan her şeyi ithal edebilecek yeterli kaynağımız var. Bize kırıntı teklif etmeye bir son verin. Biz kimsenin dilencisi değiliz."
- Bugün Venezüella oldukça zor durumda. Tıbbi ilaç kıtlığı var. Birkaç hastaneyi ziyaret ettim ve görüştüğüm doktorlar bugün bu şartlarda çalışmanın hiç de kolay olmadığını söylediler. Son birkaç yılda gıda almak için kuyruklar olduğunu gördük. En azından ülkenizde bir problemin olduğunu, ciddi bir sorun olduğunu kabul ediyor musunuz?
'BUGÜN SEÇİM OLSA YİNE BOLIVAR'CI KUVVETLER KAZANIR'
- Banliyölerdeki, Caracas'ın mütevazi mahallelerindeki ve ülkenin diğer bölgelerindeki insanları anlatıyorsunuz. Bunlar devrimi, akıl hocanız olan Hugo Chavez'i ve sizi destekleyen insanlar. Ancak bugün birçoğu son derece zor olan şartlardan bahsediyorlar. Son birkaç yıldır Venezüella'da konuştuğum insanların çoğu bir zamanlar sizi desteklediğini, ancak bunun artık onlar için zor olduğunu ifade etti. Bunu duymak size nasıl hissettiriyor?
"Ülkede demokrasi ve özgürlük olduğunu hissediyorum. Bu ülkenin insanları bilinçli. Eğer bilinçli olmasalardı, değerleri olmasaydı, devrimci olmasalardı, Bolivarcı devrim uzun zaman önce kaybolur giderdi. Komutan Chavez'e sık sık halkın desteğini kaybettiği söyleniyordu, fakat o bir değil, iki değil, üç kez kazandı. Bana da göreve geldiğim ilk günden beri aynısı söyleniyor. Yani burada bana destek olan geniş bir kitlem var. Manevi ve ruhsal, büyük bir siyasi destek. Bu acı çektiğini söylediğiniz insanlar vicdan sahibi. Onlar ne için savaştıklarını biliyorlar. Koloni olmadığımız onurlu bir ülkenin tek umudunun Bolivarcı devrim olduğunu biliyorlar. Aksi takdirde son 18 ayda bu kadar seçim kazanamazdık. Üst üste altı seçim kazandık. Bugün seçim olsaydı, şu anda beklemede olan ulusal meclis için bugün seçim yapsaydık, sizi temin ederim yine Bolivarcı kuvvetler kazanırdı."
- Dünyanın birçok ülkesi Venezula'daki son seçimlere itiraz etti. Defalarca Venezüella'nın ABD'nin saldırısının kurbanı olduğunu ve ekonomik bir savaşta olduğunuzu söylediniz. Ülkenizde yaşanan hadiselerden dolayı kendinizi sorumlu hissediyor musunuz? Venezüella'nın bugün bulunduğu konumda yönetiminizin herhangi bir yanlışı olduğunu düşünüyor musunuz?
"Tabii ki sorumluluk alıyorum, aksi takdirde hükümette olmazdım. Bu ülkenin başkanı ve bu güçlü devrimci hareketin lideri olmazdım. Eğitim, ekonomi ve siyasi sorumlulukları üstleniyorum. İnsanlar için bu ülkeyi yönetiyorum. Toplumun en alt tabakasından en üstüne, herkese karşı sorumluluğum var; kadınlar, gençler, işçi sınıfı, profesyoneller. Örneğin bu röportaja gelmeden önce sorunları hakkında konuşmak için 100 binden fazla gencin olduğu bir etkinliğe katıldım. Ben tüm sorumluluğu üstleniyorum.
'İNSANLIĞIN GELECEĞİ, ABD'YE DİZ ÇÖKMÜŞ KİŞİLER OLMAYACAK'
- Farklı kutuplar derken sanırım Rusya, Türkiye, Çin gibi güçlü müttefiklerinizi kastediyorsunuz. Bu ülkelerin Venezüella için önemi nedir? Yani sizin tarafınızda oldukları, sizi destekledikleri için onlara müteşekkir misiniz?
"Sadece Venezüella için değil, bu ülkeler tüm dünya için önemli. Çin Halk Cumhuriyeti, büyük bir siyasi güç olmasının yanı sıra, 21. yüzyılın en büyük ekonomik güçlerinden. Başka ülkeler üzerinde egemenlik ve neo-sömürge ilişkisi kurmaya çalışmadan, şantaj yapmadan, imparatorluk kurmadan da çok büyük bir güç olunabileceğini kanıtlamış bir ülke. Çin ile son 15 yılda kalkınma ve ekonomimiz için çok faydalı olağanüstü bir işbirliği, stratejik ortaklık, karşılıklı saygı ve çıkar ilişkisine sahibiz.
Rusya'yla da aynı şekilde. Rusya bugün uluslarası sahnedeki en büyük oyunculardan biri. Birinci sınıf siyasi, ekonomik ve askeri güç. Başkan Putin ile de yakın işbirliğimiz var. Bu iki güce ek olarak Türkiye, Hindistan, İran ve Güney Afrika gibi ülkelerin insanlığın geleceğini belirleyeceğine inanıyorum. İnsanlığın geleceği Amerikan imparatorluğuna diz çökmüş kişiler olmayacak."
- Kulağa daha çok bir çatışma gibi geliyor; bir savaş gibi. Söz geçirmek, güç göstermek için savaşmak gibi. Ancak Sayın Başkan, siz de bunun talihsiz bir durum olduğunu ve kaybedenin, en çok zarar görenin yine Venezüellalı vatandaşlar olabileceğini düşünüyor musunuz?
'ÜLKEDEN AYRILANLARIN BİNLERCESİ, HİÇ DÜŞÜNMEDİKLERİ ŞARTLARLA KARŞILAŞTILAR VE GERİ DÖNDÜLER'
- Göçmenlerden, Venezula'ya gelen insanlardan bahsediyorsunuz. Yüzbinlerce insanın Venezüella'yı terk ettiğini gördük, Birleşmiş Milletler verilerine göre 3 milyon insan ülkeyi terketti. Bunun uydurma olduğunu, aslında böyle bir şeyin yaşanmadığını söylediniz. Bu görüntüleri, fotoğrafları gördünüz mü? Köprülerden Kolombiya'ya ve diğer ülkelere kaçan insanları gördüğünüzde ne hissettiniz?
"Öyle olmadığını hiçbir zaman söylemedim; bu bir gerçek. Son iki ya da üç yıldır ekonomik savaşla ilgili sebeplerden dolayı yeni fırsatlar aramaya karar veren Venezüellalı bir grup var. Yaklaşık 600 ila 800 bin Venezüellalı. Bunlardan binlercesi Vuelta a la Patria planına geri dönüyor, çünkü bu ülkelerde bulacaklarını hiç düşünmedikleri şartlarla, yabancı düşmanlığı ve emek sömürüsüyle karşılaştılar ve ülkeye geri döndüler. Şimdi size söyleyebileceğim şey, tekrarladığınız görüntüler şimdiye kadar yapılmış en büyük manipülasyon. Bugün Cucuta ve San Antonio del Tachira'daki Venezüella ve Kolobiya'yı birbirine bağlayan ana köprülere gidebilirsiniz. Venezüella'ya gelen Kolombiyalıları ve Kolombiya'ya giden Venezüellalıları, 'Vene-Kolombiyalılar' ve 'Kolom-Venezüellalıları' görebilirsiniz. Bunlar Kolombiya'yı, Venezüella'yı terk eden 30 bin ila 50 binlik bir nufüsa sahip aileler, bazen 60 bine ulaşıyorlar. Ticaret yapmak, iş kurmak ve aile aktiviteleri için gidiyorlar. Onlar ülkeden ayrılan 3-5 bin Venezüellalıyı çekiyorlar."
"Ülkemdeki durumdan bihaber olsaydım başkan olmazdım. Ve tekrar seçilmezdim. Anlıyorum, çünkü ben de halktan geliyorum. Bildiğiniz gibi ben Harvard'da ya da başka bir Amerikan okulunda eğitim almadım. Önemli bir soyadım ya da soylu bir kanım yok. Ben bir işçiyim, halkın adamıyım ve her gün bu insanlarla beraberim. Sürekli temas halindeyim ve ne olup bittiğinden haberdarım.
Burada yetim kalan, terkedilmiş insanlar yok. Burada saldırı altında kalan insanlar var. Lütfen söyleyin, dünya üzerindeki hangi ülke dünyanın en güçlü ulusunun ekonomik saldırısına dayanabilir? Hesaplarını inceleme altına almak, dondurmak ve ihtiyaç duydukları şeyleri ithal etmelerini yasaklamak… Venezüella kahramanca direniyor, gerçekten çok büyük bir çaba sarf ediyor. Venezüella halkının kahramanlığına hayranım. Tüm zor koşullara göğüs gerdiler. Yol alacağımızdan, ilerleyeceğimizden eminim."
'KORKAK YA DA HAİN OLARAK HATIRLANMAYACAĞIMDAN EMİNİM'
- Tarihe nasıl geçeceğinizi, nasıl hatırlanacağınızı düşünüyorsunuz?
"Bilmiyorum, ancak zayıf, korkak ya da hain olarak hatırlanmayacağımdan eminim. Görevim konusunda açık ve netim. Ve her gün cesaretle, vatanıma olan tutkumla, aşkla çalışıyorum. Beni ülkeme duyduğum sevgi harekete geçiriyor. Kişisel olarak zenginleşmek ya da bazı ekonomik grupları zenginleştirmek için ya da bir kral olma arzusuyla başkan olmadım. Beni etkileyen şey vatan aşkı, 200 yıllık tarihimiz. Ve eminim tarih yazmaya devam edeceğiz. Peki ya gelecek? Umarım beni ve ne için savaştığımızı unutmazlar. Ama biliyorum ki, medyanın sakladığı saldırı karşısında ülkemizin haklarını savunarak ilerlemeye devam edeceğiz. Batı ABD'nın saldırısını saklıyor. Lütfen genç bir gazeteci olarak buradaki gerçekleri insanlara gösterin. ABD'nin saldırısını, olası askeri müdahalesini bir kez bile sormadınız, çünkü Batı bunları saklıyor. Bu trajediyle sonlanır, Libya'dan daha kötü bir trajedi olur."
- Bunun gerçekten olmasından endişe duyuyor musunuz?
- Bir hazırlık yapıyor musunuz?
"Dünyada hiç kimse buna hazır olamaz. İlk olarak, tehditlerini yenmek için kendimizi hazırlıyoruz. Avrupa halkına, düşünen tüm insanlara çağrıda bulunuyorum ve sizden gerçekleri yansıtmanızı rica ediyorum. Venezüella'nın soylu insanlarının saygı görmeye ve barış içinde yaşamaya hakkı var. ABD'nin saldırganlığını kendi oluşturdukları sorunların arkasına gizlemeyin. Yaptırımlarla bir sürü sorun yaratıp ardından politik model Bolivarcı Devrimi suçlamaya çalışıyorlar. En vahşi saldırganlığın hedefi biziz. Amerika Birleşik Devletleri dünyada tek bir hedefe odaklanıyor; Venezüella'yı yok etmek, Venezüella'yı sömürmek, devrimi yok etmek. Başaramadı ve başaramayacak. Ve emin olun ki burada barış hüküm sürecek. Gelecek yıllarda birbirimizi görmeye devam edeceğiz. Ve Venezüella'da yeni bir dönemin geliştiğini göreceksiniz. Bunu mümkün kılacağız."