Gündem Dışı'na 1999 Best Model of Turkey 1.'si, model ve oyuncu Burcu Kutluk katıldı. Burcu Kutluk'la kendi hamilelik ve annelik sürecinden ilham alarak yazdığı ‘Doğum' isimli kitabına ilişkin olarak da sohbet edildi.
'DOĞUM HER ŞEYİN BAŞI'
"Kendi hamilelik deneyimimde yanımda bir sürü insan olmasına rağmen yalnız hissettim kendimi. Doğumun, hayatın koşuşturmacasına sıkıştırılmaya çalışılan bir şey olduğunu fark ettim. Kadınlar o kadar çok şeyi bir arada yapmak zorundalar ki evin düzenini sağlamak, çalışmak ve bir de üstüne çocuk sahibi olmak, hayatım içine sıkıştırılan bir gerçek oluyor doğum. Oysa doğum her şeyin başı, bu hayatın başı ve biz bütün bu medeniyetleri doğuran kadınlarız. Durmamız, nefes almamız o canlının dünyaya gelmesinde varlığımıza selam durmamız gerekiyor. Kitabımla buraya dikkat çekmek ve hamileliğim zamanımda bana faydası olan ne varsa bir araya getirmek istedim."
‘DOĞUM KONUSU KADINLARIN SAHİPLENMESİ GEREKEN BİR MESELE'
Kutluk, "Doğumun evrelerini öğrenirseniz filmlerde gördüğünüz gibi, takside doğuruyormuşsunuz gibi bir durum yaşamazsınız. Çünkü vücut, çok güzel sinyaller yolluyor. İlk sinyali yolladıktan sonra (doğuma) kaç saatiniz kaldığını öğrenebilirsiniz" şeklinde konuştu.
"Her bir doğum kendi içinde bütün kainatı barındırır bütün bunlar birbiriyle bağlantılıdır" diyen Kutluk, "Doğum konusu, kadınların sahiplenmesi gereken bir mesele. Bunu iki iş arasında yapılmak zorunda olan bir şey olarak değil gerçekten hayattan zaman istenerek yapılması gereken bir şey olarak görüyorum" dedi.
‘SEZARYEN BİR OLAĞANÜSTÜ DURUM AMELİYATI, YAPILMASI İÇİN HAYATİ TEHLİKE OLMASI GEREKİYOR'
"Dünyada doğumların yüzde 85'i vajinal yolla olur. Türkiye'de özel hastanelerde sezaryenin oranı yüzde 85-90. OECD ülkeleri arasında Türkiye, sezaryenle doğumda bir numarada. Bu, kadınların yeterince bilgi sahibi olma ve bilinçlenme hakkını kullanmadan kendilerini başkalarına teslim etmesi ile ilgili bir durum olabilir. Herkes kendi vücuduna sahip çıkmalı. Doğum deneyimi, kadına bahşedilmiş bir hediye aslında. Kendi içinden geçtiği deneyimin farkına varırsa ve bununla ilgili her aşamada gerçek gayretini gösterirse kimin ne dediğinin hiçbir önemi olmaz ve kendi deneyimini sahiplenir. Sezaryen aslında bir olağanüstü durum ameliyatı ve hiç de küçük bir ameliyat değil. Bunun için hayati tehlike olması gerekiyor. Avrupa'da hayati bir tehlike olmadığı sürece kadınlar sezaryen yöntemini kullanmıyor. Kadınlar Hollanda'da %90 evde doğuruyor. Hastane ortamında doğum yapıldığında kadınlar en mahrem bölgesinin, etrafında pek çok insan olmasına rağmen açılmasına izin veriyor. O ortamda rahatlayamayabilirsiniz. Özel bir çalışma yapılması gerekiyor."