Raporda küresel ekonomik büyümenin ve refah seviyesindeki artışın desteklenebilmesi için gereken enerjinin sağlanması ve hızlı bir şekilde düşük karbon salınımına geçilmesi konusundaki zorluklar temel belirsizlikler arasında sıralandı.
Küresel ticaret gerilimlerinin artmasının, plastik kullanımında dikkate değer sıkılaştırmaların olası sonuçlarının da 2040 yılına kadar küresel enerji görünümünde etkili olabilecek belirsizlikler arasında bulunduğu raporda yer aldı.
Raporda "Dönüşen Geçiş" başlığı altında gelecekte hükümetlerin politikalarının, teknolojinin ve toplumsal tercihlerin yakın geçmiştekine benzer bir şekilde ve hızda gerçekleşmesinin esas alındığı bir senaryo öngörülüyor.
BP'nin raporunda özellikle Hindistan, Çin ve Asya'nın geri kalanında yaşam standartlarındaki iyileşmenin de etkisiyle küresel enerji talebinin 2040 yılına kadar yaklaşık üçte bir oranında artmasının beklendiği bildirildi.
'TOPLAM ENERJİNİN YÜZDE 75'İ SANAYİ VE BİNALARDA KULLANILACAK'
Raporda, elektrik üretiminin küresel enerji artışında yüzde 75'lik paya sahip olacağı, enerji arzındaki artışın 2040 yılı itibarıyla yüzde 85'inin yenilenebilir enerji ve doğalgaz kaynaklarından karşılanacağı bildirildi.
Ayrıca 2040 yılında küresel elektrik üretiminde yenilenebilir enerjinin en büyük paya sahip olmasının beklendiği kaydedildi.
'YENİLENEBİLİR ENERJİNİN SİSTEME GİRİŞİ, DİĞER KAYNAKLARDAN ÇOK DAHA HIZLI'
Yenilenebilir enerjinin küresel enerji sistemine girişinin tarihsel olarak diğer enerji kaynaklarından çok daha hızlı olduğu belirtilen raporda, 2040 yılına kadarki sürenin ilk yarısında petrole talebin artacağı, fakat ilerleyen dönemde bu talebin daha yatay bir hal alacağı öngörüldü.
Raporda karbon salınımının önümüzdeki dönemde devam etmesinin beklendiğinin, bunun azaltılabilmesi için kapsamlı politika önlemlerinin gerekli olduğunun altı çizildi.
Rapora ilişkin değerlendirmede bulunan BP'nin Üst Yöneticisi Bob Dudley, "Rapor dünyanın enerji sistemlerinin ne kadar hızlı bir şekilde değiştiğine odaklanıyor, gelecekte daha fazla enerji ve daha az karbon emisyonu gibi ikili bir zorluğa işaret ediyor. Bu ihtiyaca cevap verilebilmesi için şüphesiz birçok farklı enerji türü rol oynayacak" ifadelerini kullandı.