Tarım Kredi Kooperatifleri sebze-meyveyi üretim bölgelerinden alarak doğrudan, hallere girmeden, vergi, kira gibi ödemeler yapılmadan, İstanbul ve Ankara'da 80 noktada kurulan tanzim satış noktaları aracılığıyla halka ulaştırıyor. Şimdilik 2.5 ay gibi kısa süreli olması planlanan tanzim satışlarında ürün çeşitliliği sağlanacak.
Peki tanzim satışlarıyla piyasadaki fiyatlar ne kadar düzenlenebilecek? Küçük esnaf ve üretici bu durumdan etkilenir mi? İstanbul ve Ankara'nın yanında 81 ilin tamamında ucuz meyve-sebze satışı mümkün mü? Dünya gazetesi tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, tanzim satışları RS FM'de değerlendirdi.
‘GIDA FİYATLARI, ENFLASYONUN ÜZERİNDE'
Türkiye'de 31 Mart'ta yapılacak yerel seçime rağmen yaş sebze-meyve fiyatlarının gündemin ilk sıralarında yer aldığını belirten Ali Ekber Yıldırım, buna karşın aslında son 2-3 yıldır gıda fiyatlarının tartışma konusu olduğunu hatırlattı.
Yıldırım, enflasyon verisinde uzunca süredir gıda ürünlerinin öne çıktığını kaydederek, gıda fiyatlarındaki artışın enflasyonun çok üzerinde olduğunu söyledi.
Tarım yazarı Yıldırım, hükümetin son dönemde üst üste yaptığı denetimler, cezalar, depo baskınları ve uyarıların ardından hala düşüş görülmeyen fiyatlara müdahalesinin 'tanzim satışları' yoluyla gerçekleştiğini ifade etti.
‘MARKETLER KARDAN ZARAR ETMEYİ YA DA ZARARI GÖZE ALDI'
Normal şartlarda bu kadar kısa sürede yeni ürün getirmenin bile mümkün olmadığının altını çizen Yıldırım, burada hükümetin 'indirim yapılmasını bekliyoruz' mesajının etkili olduğu görüşünde.
Zincir marketlerin cezaları da göz önünde bulundurarak bu riske girmemeyi tercih ettiğini belirten Ali Ekber Yıldırım, 'kardan zarar ederek, ya da zararı göze alarak indirime gidildiği'ni söyledi.
Tarım yazarı Yıldırım, sebze-meyve fiyatlarında hızla yapılan indirimlerin ekonomik bir nedenle açıklanamayacağına da vurgu yaptı; "Ya bundan önceki fiyatlar gerçekten yüksekti ve aşırı kar ediyorlardı ya da şimdiki fiyatlarla ciddi zarar ediyorlar" dedi.
‘TANZİM SATIŞLAR KÜÇÜK ESNAFI OLUMSUZ ETKİLER'
Dünya gazetesi Tarım yazarı Ali Ekber Yıldırım, küçük esnafın durumunu da değerlendirdi.
Yıldırım, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın amaçlarının esnafa 'rakip olmak' değil fırsatçılarla mücadele etmek olduğunu söylediğini hatırlatırken, buna karşın tanzim satışların küçük esnafı olumsuz etkileyeceği görüşünde.
Bu ürünlerin marketlerin cirolarının en fazla yüzde 10'unu oluşturduğunu ancak bir mahalle manavının bütün gelirini buradan elde ettiğini söyleyen Ali Ekber Yıldırım, "Dolayısıyla bu uygulama daha çok manavı, pazar esnafını olumsuz etkiliyor. Marketler bunu başka ürünlerle karşılayabilir ama bir manavın bunu yapması zor" diye konuştu.
‘HEM ÜRETİCİNİN HEM TÜKETİCİNİN KAZANACAĞI BİR KOOPERATİF MODELİNE GEÇİLEBİLİR'
"Süreç kooperatifler üzerinden yapılsa, kredi-finansman ihtiyacını karşılasa, işleme tesisi o bölgede kurulsa, bu ürünler orada ambalajlanarak kentlere, tüketiciye ulaştırılsa bu hem çok daha ekonomik ve güvenilir olur. 80 noktada değil, 81 ilde her mahalledeki manav, küçük esnafa tedarik sağlanabilir. Hem üretici hem tüketici kazanır."
‘TARIMDA PLANLAMA, ÜRETİMDEN TÜKETİME TÜM AŞAMALARIYLA YAPILMALI'
Ali Ekber Yıldırım, Türkiye'de fiyattan öte üretimden başlayarak bir devlet politikası olarak tarımın ele alınması gerektiğini de sözlerine ekledi.
Yıldırım, "Yasa çıkarmakla, depo basmakla veya marketlere ceza kesmekle tarımsal üretim planlanamaz. Bunun için üretimden tüketime kadar olan zinciri bir bütün olarak ele alıp buna uygun, orta ve uzun vadeli planlar yapmamız gerekiyor" diye konuştu.