‘İSTANBUL'DA 1 MİLYON ÜSTÜNDE RİSKLİ YAPI VAR'
Bir yapının üretim sürecinde yerel yönetim ve merkezi yönetimin yetki ve yükümlülükleri var. Bir yapı için önce proje hazırlanıyor, ruhsat alınıyor, yapı üretimi gerçekleşiyor ve sonrasında yapı tamamlanınca iskân alıyor. Bütün bu süreçlerin yerel yönetim tarafından izlenmesi ve sonlanması gerekiyor. Bayındırlık il müdürlükleri aracılık ediyorsa bakanlık ve yerel yönetim tarafından takip edilmesi gerekiyor. Bir binanın ruhsatı varsa bunun iskân alıp almadığını kamu yönetimi bilir. O sürecin sonlanmaması halinde yapacağı işlemler de söz konusudur.
'ASIL SORUN DENETİM'
Bir marangoz atölyesi veya tekstil atölyesi yapıya ekstra titreşim verir. Daha geniş hacim için zemin katlarda taşıyıcı niteliği olan kolonlar ve perde duvarlar kesilmiş. Kesilen kolonlardan önce ilave katlar söz konusu. Sadece bu projeye uygun yapılmış olsaydı bu bina, yine riskli yapı olacaktı ancak bu binaya iki kat ilave yapıldı. Bunu denetleyecek kamu kurumu ve fenni mesullerinin bunu görmeme ihtimali yok. Elektrik kurumu, İSKİ koordineli çalışması gereken kurumlar. Bu katlar elektrik ve su alıyor. Kurumlarla sözleşmeleri var. Devletin bu kaçak katları bilmeme ihtimali yok. Kolon kesilmesi, taşıyıcı sisteminin kaldırılmasını kamu kurumları görmeyebilir. Ancak yapıda oturanların bunu görüp gerekli önlemleri aldırmaları söz konusu olabilir. Hem binada oturanların hem yöneticilerin hem de kamu görevlilerinin sorumlulukları var. DASK bile bu bilgiyi elde etmeyi sağlayabilir. Gelir elde etmeyi amaçlayan bir organizasyon haline geldi. 50 milyar TL birikim oldu depreme karşı önlemlerin alınması için. Bunlar hiç edildi. Hükümet açıklayamadı. Biz bunları genel olarak bütçede düşünüyoruz dediler.
‘BİNA BEN YIKILIYORUM DİYE ÇIĞLIKLAR ATMIŞ'
Aslında kaçak yok. Göz yumulan ve bu binaları koruyan bir düzen var. Hava fotoğrafları ve uydularla süreçler izlenebiliyor. Herhangi bir binadaki inşaat görülebiliyor. Ama özellikle seçim döneminde hiçbir faaliyet yapılmıyor."