Özellikle Anayasa değişikliğinden sonra birçok işleyişin Cumhurbaşkanlığı bünyesinde alınan kararlarla ilerlemesi başta muhalefet partileri olmak üzere birçok hukukçunun eleştirilerine neden oldu. CHP İstanbul Milletvekili Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Seyr-i Sabah programında 16 Nisan 2017 yılından sonra cumhurbaşkanlığının sahip olduğu yetkilerin kullanılmasının normlar hiyerarşisine zarar verdiğini dile getirdi. Kaboğlu, hukuk sisteminin omurgası sayılan normlar hiyerarşisinin zarar görmesinin ülkedeki tüm düzeni ortadan kaldırabilecek zararlar verebileceğini dile getirdi:
‘YASAMA YETKİSİ HALA MECLİSE AİT'
‘HUKUK SİSTEMİ KARTAL'DAKİ BİNA GİBİ ÇÖKEBİLİR'
Parlamenter sistem terkedildi ama en azından parlamento var. TBMM kapatılamadı ama eskisi gibi çalışamıyor. Çok sınırlı söz hakkımız var. Her şeye rağmen bir anayasal düzen var bağlayıcılığı var, buna normatif değer diyoruz. Anayasa Mahkemesi'nin bunu iptal etmesi gerekiyor. Bir yasanın objektif genel bütün topluma hitap eden metinler olması anlamında meclis çok gerekli. Bugün değil yarın olabilir bu. Önemli olan sağlıklı olması ve toplumsal sorunlara eşitsizliklere neden olması. O nedenle ben inşaata benzettim. Çabuk ve kaçak inşaat yapabilirsiniz, bir takım kişilerin bir an önce başını sokabileceği bir yer yapabilirsiniz ama sonuçları felaket olabilir. Bütün toplumun uyması gereken kuralların konulmasının ne kadar önemli olduğunu vurguluyoruz. Meclis işletilince daha çok yasama yapma olanağı olacak. Meclisin iki üç gün işletilmesi yapılmazsa şöyle sorunlar ortaya çıkıyor: Cumhurbaşkanlığı kararname sayısı 30'u aştı, 1800'ün üstünde madde söz konusu. Bırakın bunların yazılmasını, okuyacak bir zamanı bile olmayabilir cumhurbaşkanının. Çünkü aynı zamanda parti başkanı, devlet başkanı. Bunu bürokratlar yazıyor demektir.
Sistem gerekli kanun değişikliklerini yapmalıydı. Bunu tamamlayamadığı gibi bunun tersi bir sistem ortaya çıktı, daha karmaşık hale geldi. Bizim yaptığımız kanun teklifleri esasen bizim hazırlamamız gereken teklifler olduğu halde bakanlık bürokratları tarafından hazırlanıyor. Bunlar dağınık bölük pörçük bir biçimde torba kanunla usule geliyor. Torba kanunlar bir yasanın taşıması gereken özellikleri ikinci plana atan dağınık olan şeyler. Mevzuatın daha çok toparlanıp saydam hale getirilmesinin tam tersine onların karışmasını içinden çıkılmaz hale gelmesi tehlikelerini barındırıyor. Mecliste bu tür sakıncalı süreç devam ediyor olmasına rağmen bir tarafta yürürlüğe giren kararnamelerle aynı yöntem izleniyor. Torba içinde farklı kanun ve kararnamelerle mevzuat alt üst ediliyor. Bir yandan cumhurbaşkanlığı bozuyor bir yandan mecliste bozuluyor. Normlar hiyerarşisini işletmek yerine daha karmaşıklaştırıyoruz. Şunu belirtmekte yarar var: Bu konular teknik yönü olan hususlar fakat bütün toplumu bugün yaşayanları değil geleceği biçimlendirecek sorunlar olduğu için esasen medyanın da bunu paylaşması gerekiyor."