Panel sonrasında açıklamalarda bulunan Tüfekçi, Türkiye'nin savunma sanayii alanında yaptığı atılımlara ve S-400 savunma sistemine ilişkin açıklamalarda bulundu. Tüfekçi, savunma sanayiinde dışa bağımlılığın son 15 yılda yüzde 20'lerden yüzde 70'lere kadar çıktığını vurgulayarak, bu oranların ilerleyen zamanlarda daha da artacağını kaydetti.
Özellikle kara ve hava araçları için motor geliştirme programlarında ciddi mesafe alındığını belirten Tüfekçi, malzeme sistemleri, algılayıcı cihazlar, patlayıcı veya bilgi teknolojileri gibi çok geniş alanlarda da derin Ar-Ge çalışmalarının yapıldığını söyledi. Tüfekçi, 2018 itibarıyla yılda 2 milyar dolarlık ihracat rakamına ulaşıldığını belirterek, farklı ülkelerden ilgi gören Atak helikopteri ve Milgem milli gemi ihracatıyla bu rakamları daha da artıracaklarını ifade etti.
'S-400 İLE İLGİLİ ÇALIŞMALARIMIZ ÇOK DAHA ÖNCESİNE DAYANIYOR'
ABD'nin ana kaygılarından olan F-35 savaş uçaklarına ait yazılımsal bilgilerinin S-400 hava savunma sistemi tarafından ele geçirileceği iddiasına da değinen Tüfekçi, İsrail ve ABD'ye ait F-35'lerin Rus radarlarının aktif olduğu Suriye üzerinde rahatlıkla uçmasına dikkati çekti. Tüfekçi, "Teknik açıdan herşey mümkün olabilir ama Türkiye bu sistemleri kendi yazılımını yükleyerek, dost-düşman tanıma programlarını bu sistemlere entegre ederek kullanacaktır. ABD ile de dost bir ülkeyiz. Elde edeceğimiz bilginin başka yere gitmesi mümkün değil. Böyle bir şeye müsade etmeyiz zaten" ifadelerini kullandı.
'TÜRKİYE KENDİNİ KORUMAK İSTİYOR'
Türkiye'nin S-400 alımına da değinen Yeşiltaş, bölgede bulunan 8 ülkenin elindeki füze menzillerinin Türkiye'yi kapsadığını bu sebeple Türkiye'nin kendi güvenliği için S-400 sistemlerini temin etmek zorunda kaldığını vurguladı. Yeşiltaş, "Bölgede silahlanma yarışı var ve Türkiye kendini hava savunma sistemi üzerinden korumak istiyor" ifadelerini kullandı.