'Beyoğlu Buluşmaları' kapsamında düzenlenen toplantıya katılan Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Bu sorunların üstesinden gelebilmek için neler yapabiliriz? Ülkemizin ve milletimizin önüne çıkan fırsatlardan nasıl yararlanabiliriz? Bunlara kafa yoruyoruz. Tüm bunları iyi bir şekilde değerlendirebilmek için dünyadaki gelişmeleri çok iyi takip ediyoruz. Bugün bir geçiş dönemi yaşadığımız bir gerçek. Tek kutuplu bir dünya mı var? Yoksa çok kutuplu bir dünya mı var? Yavaş yavaş soğuk savaş dönemindeki gibi kamplaşmalar keskinleşmeye mi başladı? Ticaret savaşları, korumacılık tekrar geri mi geliyor? Bunlara karşı nasıl tavır geliştirebiliriz? Ekonominin gücü nereden nereye gidiyor? Yurt dışında ortaya çıkan fırsatlar nelerdir? Bu hepimizin kafasındaki sorular. Bunlarla uğraşırken kendi bölgemizde neler oluyor. Yaşanan gelişmelerin ülkemize etkisi ne? Biz neler yapabiliriz? Bu soruları sorarak politikalar üretiyoruz. Yıllardır etrafımızda çözümü dondurulmuş ihtilaflar var. Pek çok sorunun yanı sıra hala etrafımızda bir ateş çemberi var. Suriye, Irak, İran, Libya, Yemen ve bu coğrafyadaki diğer gelişmeler. Tabii bir de Balkanlar'daki Sırbistan, Kosova gerginliği. Türkiye olarak 'bu sorunlara nasıl çözüm bulabiliriz?' diye kafa yoruyoruz."
'ÇEKİLME SÜRECİNİ NASIL YÖNETİRİZ BUNU KONUŞUYORUZ'
Suriye'de bir taraftan terörle mücadele konusunda tedbirler aldıklarını diğer tarafta ise İdlip mutabakatını koruyarak sahada ateşkesi tesis etmeye çalıştıklarını anlatan Çavuşoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
'IRAK'A 5 MİLYAR DOLAR KREDİ VERECEĞİZ'
Türkiye'nin bir diğer sınır komşusu Irak'ta yaşanan gelişmelere de değinen Çavuşoğlu, "Irak'ta hükümet kuruldu ama henüz işin başındalar" değerlendirmesinde bulundu.
"Kapsayıcı bir hükümet ve ülkenin yeniden inşası şu anda en öncelikli konu. Türkiye olarak Irak'a en büyük taahhütte biz bulunduk. 5 milyar dolar kredi vereceğiz. Bu, 5 milyar dolarlık krediden iş adamlarımız istifade edecek. Irak'ta üstlenecekleri proje için yapacakları yatırım ve ticaretimiz için bu parayı kullandıracağız. Irak'ın yeniden inşası için bu işleri koordine etmeye başladık. Önümüzdeki günlerde Irak'ta hem Bağdat'a hem de Erbil'e bir ziyarette bulunacağım. Cumhurbaşkanımızın seçimlerden sonra Irak'a yapacağı ziyaretin de hazırlıklarını yapmış olacağız. Irak'ın başka sorunları da var. Halen terör tehdidi mevcut. Bu konuda da uluslararası toplumla bir araya gelip sorunların çözümü için uğraşıyoruz."
'AB İLE İLİŞKİLERİ CANLANDIRMAYA ÇALIŞIYORUZ'
Çavuşoğlu, yıllardır müzakere edilen Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerini tekrar canlandırmaya çalıştıklarını aktararak, şunları söyledi:
'SUUDİ ARABİSTAN CİNAYETİ İTİRAF ETTİ'
Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda öldürülen Gazeteci Cemal Kaşıkçı olayına da değinen Çavuşoğlu, Türkiye'nin ısrarla sürdürdüğü şeffaf politikalar sayesinde cinayetin itiraf edildiğini belirtti.
"Suudi Arabistan'ın Cemal Kaşıkçı konusunda ilk başlarda yaptığı açıklamaların oyun ve ucuz taktik olduğunu gördük. Politikalarımız sayesinde Suudi Arabistan cinayeti itiraf etti. Fakat ceset nerede? Bu kişi öldürüldü ama henüz bunun cesedi yok. Ne yaptılar? En son Suudi Arabistan Başsavcısı yerel iş birlikçiden bahsetti. Peki yerel iş birlikçi kim? Burada ilginç bir şey var. Yerel iş birlikçinin robot resmini göndereceklerini söyledi. Neden robot resim? Eğer bir yerel iş birlikçi varsa, ismi nedir? Kimdir ve kimlerdir? Kim öldürdü, nasıl öldürdü? Bunları biliyoruz. Bu konuda herkese insan hakları dersi vermeye çalışan ülkeler ise olayın üstünü kapatmaya çalışıyor. Parayı gören batılı ülkeler, susmaya başladılar. Çünkü ha bire anlaşmalar imzalıyorlar, silah satıyorlar. Maalesef iki yüzlü dünya."
'VENEZÜELLA ŞARTSIZ DİYALOGA HAZIRDI'
Venezüella'da seçimlerin yapıldığını, halkın iradesini ortaya koyduğunu dile getiren Çavuşoğlu, "Uluslararası toplumun yapması gereken şudur: Bir ülkede bir sorun, bir kıvılcım var. Her an yangına çevrilebilir. Esasen, diyalog yolu ile ve daha fazla temas yoluyla ne yapabileceğini, oturup konuşup ve sorunun çözümüne katkı sunulmasını sağlamaktır. Böyle mi oldu? Hayır. Tam tersi, dışarıdan bu körüklendi. Venezüella halkı cezalandırıldı. Milyonlarca insan Venezüella'yı terk etmek zorunda kaldı. 'Bu ülke ile ABD arasında diyaloğu başlatabilir miyiz?' diye çaba sarf ettik. Venezüella yönetimi, komşu ülkelerle tüm Latin Amerika'daki ülkelerle Kolombiya ve Şili dahil hepsiyle ABD ile diyaloğa ön şartsız hazır olduğunu söyledi. Biz de bunu, o ülkelerin dışişleri bakanlarına söyledik. Ama şu anda Venezüella'ya karşı bu adımları atan ülkelerin hiçbiri diyalog kurulmasını istemedi. Ne istiyorsunuz peki? Seversiniz sevmezsiniz, iktidara kim geldi kim gelmedi. O başka bir şey. Hani demokrasiye inanıyordunuz?" diye konuştu.