Nuh Albayrak, Star'da "AK Parti de aynı akıbete mi ilerliyor?" başlığıyla yayımlanan yazısında "7 Haziran'dan sonra, 24 Haziran'da da Genel Başkan'a verilen yüzde 52.6 oyun, parlamentoda 42.6'ya düşmesi, sadece 'ittifak' ile izah edilemez. AK Parti bu sonuçla eski sistemde iktidar olamazdı" ifadesini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 'metal yorgunluğu' paydasında topladığı olumsuzlukları bertaraf etmeye çalıştığını vurgulayan Albayrak, "Ne var ki, milletin daha hassas davrandığı mahalli seçim öncesinde seslendirilen memnuniyetsizlikler, bu çabaların tam olarak sonuca ulaşmadığını gösteriyor. Şikayetler 'bazı partililerin yaşam standartlarının çok değiştiği, istihdam imkanlarının sadece partililer için kullanıldığı ve kendini farklı görenlerin çoğaldığı' iddialarında yoğunlaşıyor" aktarımında bulundu.
"Siyaset; maddi fedakârlık gerektiren bir hizmet iken aksi örneklerin çoğalması, doğal olarak şüphe çekiyor. İstihdamda ise liyakat esas alınmalı. Ama 'yerli ve milli sadakat' aranması da artık normaldir" görüşünü dile getiren Albayrak, şöyle devam etti:
- Ancak millî ve yerli duruş, tek partinin tekelinde olamaz. Darbe ve terör karşıtlığının göstergesi olan FETÖ, PKK ve DEAŞ gibi bütün terör örgütlerine ve emperyalizmin kuşatmasına karşı dik duran her "liyakatli birey" istihdamı hak ediyor demektir. Eski Türkiye hastalığı olan "Hamili kart yakînimdir" yöntemini hatırlatan uygulamalar milletin güvenini zedelemektedir. Ölçü samimiyettir Bu şikâyetlerden bir kısmı, beklediğini bulamayanların yakınmaları olabilir. Ama partideki önemli isimlerden Özhaseki de, "Bazı arkadaşlarda bir hava başladı. Bu neyin saltanatı" diye yakınıyor. Daha da önemlisi, AK Parti'yi kuran ve bu günlere getiren lider, her fırsatta "tevazu"dan, "milletten biri" olmaktan bahsediyor ve ısrarla "Gönül Belediyeciliği" vurgusuna ihtiyaç duyuyor.
- Bu yozlaşma, takma tevazularla "katlanılan" seçim ziyaretleriyle bertaraf edilemez. Sayın Erdoğan'ın ilk günkü samimiyetini aynen koruduğunu gören milletimiz, göstermelik davranışları hemen fark ediyor. Alternatifsizlik risktir Her şeye rağmen başarılı sonuç alınması, lidere olan teveccühün devam etmesi ve milletin güveneceği alternatifin olmamasındandır. 7 Haziran'daki net mesajdan sadece 4 ay sonraki seçimde, AK Parti'ye gösterilen teveccühün sebebi de budur. "AK Parti'ye vermeyecektim ama pusulaya baktım; mecburen yine verdim" diyen o kadar çok ki… Bu, sağlıklı bir başarı değildir. Alternatifsizlik, parti için geçici bir avantaj olsa da, partililer için ekstra vebal getirir, milleti çapsızların eline düşürmemek için daha fazla itina gerektirir. Aksi takdirde iktidar kaybedilmekle kalmayacak, nefsine yenilen partililerle birlikte, bütün muhafazakârlar da yenilmiş sayılacak.