"Hiçbir suçlama yapılmadan gözaltına alınmanın ne kadar akıl almaz bir şey olabileceğini tecrübe ettim" diyen Haşimi destekçilerine bu tür uygulamaların son bulması için harekete geçmeleri gerektiği mesajını verdi.
Haşimi'nin yaşadıkları ABD ve Tahran'daki BM ofislerinde protestolara yol açtı ve İran Dışişleri Bakanı Javad Zarif, ABD'nin yetkililerini ırkçılıkla suçladı.
'It’s mind-boggling that you can be arrested, detained, shackled, not charged with a crime, and I definitely saw it firsthand' https://t.co/3QqV6hvlTB
— RT (@RT_com) January 25, 2019
Tanık olarak gözaltına alınmasının gereksiz olduğunu, savcılığın kendisini bir mahkeme celbiyle ifadeye çağırması halinde buna uyacağını belirten Haşimi, "İnanç sistemim ve kimliğim sebebiyle gözaltına alındım" dedi.
'4 KEZ İFADE VERDİM, 3 KEZ SORGULANDIM, BAŞÖRTÜM ZORLA ÇIKARILDI'
Haşimi, gözaltı sürecinde yaşadıklarına dair detayları ise AP'ye verdiği demeçte anlattı.
13 Ocak'ta "Black Lives Matter" (Siyahların hayatları da değerli) hareketiyle ilgili belgeselin çekimleri için bulunduğu Missouri eyaletine bağlı St. Louis'te havaalanında beklerken adının anons edildiğini duyduğunu ifade eden Haşimi, uçuş öncesi detaylı arama için seçildiğini öğrendiğini ve arama yapılacak bölmeye geldiğinde 2 FBI ajanı tarafından durdurulduğu belirtti.
Haşimi, Washington'daki FBI merkezinde zorla parmak izinin alındığını, DNA örneği vermeye zorlandığını ve ertesi gün çıkarıldığı mahkemede "maddi tanık" sıfatıyla gözaltına alındığını öğrendiğini kaydetti.
Savcıların, hakime "uçuş riski oluşturduğu" gerekçesiyle gözaltı tedbiri aldıklarını söylediklerini dile getiren Haşimi, "Onlara 'Hiçbir suç işemedim ve hiç kimseden de kaçtığım yok. Uçuş riski oluşturduğuma dair elinizde hiçbir kanıt yok' dedim" ifadelerini kullandı.
Haşimi, 10 günlük sorgulama sürecinde Washington'da bir cezaevinde tutuklu kaldığını, burada hapishane kıyafeti giymeye zorlandığını ve dini inançlarına aykırı olarak başörtüsünün zorla çıkarıldığını aktardı.
Ayrıca Haşimi, cezaevinde bulunduğu sürede İslam inancının gereği olan diyet kurallarına uygun yemekler verilmediğini vurguladı.
Gözaltı süresince 4 kez mahkemede ifade verdiğini, 3 kez de Büyük Jüri karşısında savcılar tarafından sorgulandığını kaydeden Haşimi, soruşturmanın terör suçlarıyla ilgisi olmadığını, kendisine sorulan soruların çalıştığı kurumda işi ve İran'da ikamet etmesiyle ilgili olduğunu belirtti.
'AMERİKAYI YENİDEN BÜYÜK YAPALIM SLOGANI NE ANLAMA GELİYOR BİLMİYORUM AMA…'
Davanın gizliliği nedeniyle daha fazla detay vermeyen Haşimi, "'Amerika'yı yeniden büyük yapalım' sloganı gerçekte ne anlama geliyor bilmiyorum ama görünen o ki her geçen gün daha fazla insan hakkının ihlal edilmesine yol açıyor. Böyle bir Amerika nasıl büyük olabilir bilmiyorum." diye konuştu.
ABD hukuk sisteminde herhangi bir adli sürecin sonucu için kritik bilgiye sahip olduğu varsayılan kişi "maddi tanık" olarak tanımlanıyor. Maddi tanıklar hakkında gözaltı kararı çıkarılabiliyor.