‘SİGARA İÇENLER DÜŞMAN DEĞİL KURBAN'
"38 yıllık hekimim. İlk mesleğe başladığımda reçete yaz, hasta olanı tedavi et deniyordu. Tıp fakültesinde hastalığı önlemeye yönelik hocalarımız oldu. Bize geldiğinde hastalığın zarar verdiği insanları görüyor, onların hayatına kalite katmaya çalışıyoruz. Biz bu acı ve masraflar ortaya çıkmadan hareket etmek için hareket etmeliyiz. Ben tütünle mücadelenin anası gibiyim. Birçok politikacıyı gördük yıllarca. Tütün üreticileri destekleniyordu. Cenevre'de Türk yetkililer gelip sen Türk tütününe karşı mısın diyorlardı. Sigara içenler düşman değil kurban. Bizim düşmanımız tütün endüstrisi. Eğer Türk tütün endüstrisi alkışlanırsa, halk sağlına kastedilmiş olunur.
‘KANUNLAR İYİ AMA BUNLARI KİM DENETLEYECEK?'
Tütün alkol piyasası düzenleme kurulu kapatıldı. Kanun çıkarılalı kaç sene oldu bunu denetleyecek bir yapının varlığı mevcut değil. Düz paketi çıkaran kanunun bir maddesi bunu düzeltecek maddeydi. Hiçbir muhalefet olmamasına rağmen sağlık komisyonunda o madde silindi. Bu maddeyi silenler sigara endüstrisinin ön yüzleri. Kahvehaneler federasyonu önyüz oldu mesela. Bunlar kitap bilgisidir. Asla kendi eliyle yapmazlar aracı, toplum için sempatik olarak kullanılabilecek aracıları kullanırlar.
Endüstri için en önemli yasak, sigaraların görünmez olması. Satış noktalarında sigaraların görünmez olmasını sağlamak zorundayız. Devletin çıkıp endüstriyi karşımıza aldık demesi lazım. Herkes açıklama yapıyor: Türkiye'de tütün kontrolü bitmiştir. Bu atamayı yaparsanız istediğiniz kadar vatandaşa konuşun, ciddi bir çıkan çatışması var artık. Bunun geri alınmasını çok istiyoruz. 2008 yılından beri, ikram işletmelerinin yarıdan fazlası sigara kanununu ihlal ediyor. Eğer siyasi idare bunun uygulanmasını istese beceremez mi? 4207 sayılı tütün koruma kanunu ilk Süleyman Demirel'in önüne geldi 1996 yılında. Demirel veto edilme tarihine kadar imzalamadı. Biz ona lütfen tütün üreticisinin değil halkın sağlığının yanında olduğunuzu gösterin dedik. Bugünkü yöneticilere de aynını söylüyoruz."