Peki göreve başladığı andan bu yana "koltuğu tehlikede" ve "azledildi, azledilecek" yorumları yapılan Trump, iki yıl boyunca "Amerika'yı yeniden harika kılmak" için neler yaptı? Bu sorunun yanıtını vermek için vaatleriyle, icraatları arasında karşılaştırma yapmak gerekiyor.
TRUMP'IN GÖÇMENLERE KARŞI SINAVI
Ancak Trump'ın duvarın maliyetini Meksika'ya ödeteceği iddialarının gerçekleşmemesi, duvara harcanacak bütçe üzerinden ülkede büyük bir ihtilaf yarattı. Trump'ın "Müslümanların ülkeye girişinin tamamen yasaklanacağı" vaadi ise Irak, İran, Suriye, Sudan, Libya, Somali ve Yemen vatandaşlarının ülkeye seyahatlerinin yasaklanmasıyla sınırlı kalsa da ABD Anayasa Mahkemesi'nden onay buldu.
KUZEY KORE'YLE NÜKLEER DÜĞME YARIŞINDAN 'ÇOK İYİ GİDEN' GÖRÜŞMELERE
Trump'ın, başlangıcı Soğuk Savaş dönemine dayanan ve temeli ABD'nin Kore topraklarındaki silah ve askeri varlığıyla atılan Kore-ABD krizindeki tutumu da incelemeye değer. Zira her fırsatta "Kuzey Kore'yi nükleerden arındırmalıyız" diyen ABD Başkanı Trump, geçen yıl Kuzey Kore'ye petrol sevkiyatını askıya alınması önerecek noktaya gelse de, bu öneri Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nden geçmedi.
2018'in başında Kuzey Kore lideri Kim Jong-un'un "Nükleer silah düğmem masamda" açıklamasına "Benim nükleer düğmem seninkinden çok daha büyük ve güçlü" şeklindeki yanıtıyla hatırlanan Trump, şimdilerde ABD-Kuzey Kore görüşmeleri için "çok iyi gittiğini" ve bu görüşmelerin kendisi göreve gelmemiş olsa "çıkması olası" bir savaşı engellediğine işaret ediyor.
ÇİN'LE TİCARET SAVAŞINDAN ANLAŞMA SİNYALİNE
ABD ile Çin ticaret savaşının başlatan, Trump'ın 2018'in ilk çeyreğinde ilan ettiği kararla birlikte çelik ithalatında yüzde 25, alüminyum ithalatında yüzde 10 gümrük vergileri oldu.
Washington yönetiminin, 200 milyar dolarlık Çin ürününe uyguladığı gümrük vergisi oranını, 1 Ocak itibariyle yüzde 10'dan yüzde 25'e yükseltme kararını askıya almasını sağlayacak 'ateşkes', tarafların birbirlerine karşı yeni gümrük vergileri getirmelerinin de önüne geçmişti. Çin ekonomisinin büyüme hızını düşüren bu savaşla ilgili, Trump son olarak iki ülkenin anlaşma konusunda mesafe kat ettiğini açıklamıştı.
GENİŞLEYEN ABD-AVRUPA UÇURUMU
Tabii, Trump'ın korumacı ticaret politikalarından Avrupa da nasibini aldı. ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray'da düzenlenen basın toplantısında çelik ve alüminyuma yönelik tarifelerle ilgili kararını açıkladı.
Trump, göreve geldiğinden bu yana Amerikan medyasıyla bitmeyen bir çatışma içerisinde. Bir süre önce, Beyaz Saray'ın Trump'ın basın toplantısı esnasında tartıştığı CNN Beyaz Saray muhabiri Jim Acosta'nın Saray'a giriş kartını askıya alması bu çatışmanın son tezahürü. Ancak Amerikan medyasında şimdiye kadar, Trump'ın seçimlere yapılan müdahale sonucunda göreve geldiği iddialarını barındıran yüzlerce yazı kaleme alındı.
TRUMP'IN TÜRKİYE'YE YÖNELİK TEHDİTLERİ
ABD'nin, FETÖ lideri Fethullah Gülen'i iade etmemesi, Türkiye'nin 'terör örgütü' olarak gördüğü PKK'nın Suriye uzantısı YPG'ye yaptığı silah yardımları, Ankara'ya Rusya'dan alacağı S-400 savunma sistemleri sebebiyle ve Ankara Astana ortağı İran'a yönelik Amerikan ambargolarına katılsın diye sistematik baskı uygulasa da Trump, Türkiye'yi Fırat'ın doğusundaki ABD destekli YPG'ye karşı yapacağı operasyon sebebiyle tehdit etmekten geri durmadı. Trump ‘Türkiye'nin Suriye'de Kürtleri vurması durumunda Türkiye'yi ekonomik yıkıma uğratacaklarını' söyledi.
YPG'YE SÜREN DESTEK VE ‘GÜVENLİ BÖLGE'
Neticede, Trump yakın zamanda, Suriye'den çekileceklerini Twitter üzerinden duyursa da, ülkenin 3'ünün inşası süren 20'nin üzerinde askeri üssünün bulunduğu Suriye'den çekilme kararının uygulanacağı konusundaki soru işaretleri sürüyor. Trump'ın "çekilme"den ve yakın zamanda yine Twitter üzerinden ilan ettiği "güvenlik" bölgesi planlarının, Türkiye'nin bekasına yönelik tehditleri bertaraf edecek biçimde olup olmayacağı konusunda ciddi belirsizlikler sürüyor.
'TRUMP'IN 2 YILI, ABD'NİN GELENEKSEL DAVRANIŞ BİÇİMİNİN UYGULAMASIDIR'
Trump'ın dış politikada sıkça eylem ve söylem ayrılığı içinde olduğuna işaret eden Akbal "Bu ayrılığa düştüğü alanlardan ilki Kuzey Kore meselesi. Zira K. Kore'ye yönelik söylemlerinde Trump bir savaşın kuvvetle muhtemel olduğu düşüncesini yarattı ancak bunun tersine 12 Haziran 2018'de Kuzey Koreli mevkidaşı Kim Jong-un ile bir görüşme gerçekleştirdi ve ikinci görüşme de Şubat ayında olacak. Trump benzer biçimde Çin hususunda da yüksek perdeden başlayarak bir denge noktasını buldu. Bunun sonucu olarak da Çin'e yönelik başlattığı ticaret savaşını yumuşatma eğilimine girdi" yorumunda bulundu.
'TRUMP'IN GÖRECE DAHA TUTARLI OLDUĞU ALAN SURİYE'
Trump'ın İran ve Rusya politikalarını da değerlendiren Dr. Akbal "Trump'ın kriz tırmandırma olarak yorumlanabilecek yegâne hamlesi ise İran'a yönelik olmuştur. İran'ın BMGK üyesi ABD, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, İngiltere ve Fransa ile konsey dışından Almanya'nın dahil olduğu P5+1 ülkeleri ile imzalanan anlaşmadan çekildiğini ifade ederek Tahran'a yönelik ambargoyu yoğunlaştırması bu durumun en net göstergesidir. Ancak bu politikada da bazı yorumlara göre ABD'nin savaş hazırlığı değil baskı oluşturarak İran'ı masaya çekme stratejisi görülmektedir. Öte yandan, ABD-Rusya Federasyonu ilişkileri de tıpkı Çin Halk Cumhuriyeti ile olan ilişkiler gibi tabir yerindeyse ‘düşman kardeşlik' boyutunda devam etmektedir. Bunun yanı sıra ABD'nin Rusya Federasyonu'na yönelik ekonomik yaptırımlarının da belli bir seviyede etkili olduğu bu durumun ABD'nin Rusya Federasyonu'nu politik olarak çevreleme hususunda kullandığı ortadadır" ifadelerini kullandı.
'TRUMP'IN ASIL KÖŞEYE SIKIŞTIĞI ALAN İÇ POLİTİKA'
Peki, Ankaralı siyasetçiler bu konuda neler söylüyor? Siyasetçilere göre ABD Başkanı Donald Trump'ın Beyaz Saray'daki iki yılı "başarısız" geçerken, Trump, uluslararası ilişkilerde dünyanın huzuru bakımından "zararlı" bir aktör.
MHP'Lİ AYDIN: DİPLOMASİDE ÇOK CAHİL, ZAYIF HAMLELER
Dünya kamuoyunun rahatsız olduğunu belirten Aydın, Trump'ı şu sözlerle eleştirdi:
"Sürekli aba altından sopalar, şekil vermeler, tehditkar söylemler… Bunun en son muhatabı da biz olduk maalesef. ‘Türk ekonomisini yerle bir ederim' gibi maksadını aşan, hakaretamiz bir tweet kullandı. Aşılmamış, diplomasi diline uygun olmayan, nezakete uygun olmayan, uluslararası ilişkilerde gerçekten en son raddede düşünülebilecek bir yöntem uyguluyor, bu da rahatsızlık veriyor.
‘ABD'NİN DİĞER ÜLKELERLE MESAFESİNİN AÇILMASINA NEDEN OLUYOR'
Özellikle Suriye konusunda gönderdiği güvenlik danışmanları; neo-con dediğimiz kendisinin oluşturduğu bir ekip, ABD adına güya inisiyatif alma girişiminde bulunurken, kaş yapalım derken göz çıkarıyorlar. İran bağlamında düşündükleri, Suriye'de ısrarla hala bizim terör örgütü dediğimiz, PKK'nın uzantıları dediğimiz yapıları genele teşmil edip sanki orada yaşayan bütün Kürt halkının temsilcileri gibi görmeleri, bunlar aymazlık. Uluslararası siyasette çok cahil, çok zayıf hamleler. Bu da Türkiye gibi yarım asırlık bir müttefikini incitiyor."
'BAŞARISIZ İKİ YIL'
"Amerika'da resmen yürütme tıkalı, hükümet faaliyet gösteremiyor, millet homurdanmaya başladı. İnsanlar maaş, hizmet alamıyor. Meksika sınırındaki duvar konusundan dolayı bir restleşme söz konusu. Bunu uluslararası platformda da yapıyor. Kaldı ki diplomaside bazen ‘hayır' ‘belki'ye dönüşebilir, ‘belki'ler ‘evet'e dönüşebilir. Böyle tamamen kapıları kapatmak gibi sert çıkışlarla iç kamuoyuna çok kötü mesajlar veriyor, hem de uluslararası imaja zarar veriyor."
İYİ PARTİLİ SEZGİN: ÇOK RAHATLIKLA SÖYLEYEBİLİRİM BİR FELAKET
TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi İYİ Parti Aydın Milletvekili Aydın Adnan Sezgin de Trump'ın ABD Başkanlığını "felaket" olarak niteledi. Sezgin'e göre Trump, bugüne kadarki performansı itibariyle uluslararası ilişkilerde dünyanın huzuru bakımından "zararlı" bir aktör. Sputnik'e konuşan Sezgin, Beyaz Saray'da ikinci yılı dolan Trump'ın başkanlığı için şu değerlendirmelerde bulundu:
Ayrıca Amerikan iç siyasetindeki Trump'la ilgili şüphelerden kaynaklanan bir istikrarsızlığın da ABD'nin dış politikasına ve uluslararası ilişkilere yansımasının olumsuz sonuçları olmaktadır.
'BİZZAT TRUMP'IN DENGESİZLİĞİ İLİŞKİLERİ ETKİLİYOR'
Trump, ABD adına bir takım sert, önemli, mevcut verileri değiştirmeye yönelik irade ortaya koymaktadır; Amerika-Çin ticaret savaşı, Amerika'nın AB ile ilişkilerinin zedelenmesi veya NATO'nun sarsıntıya uğratılması gibi.
İç politika tabi ki dış politikayı etkiler ama burada bir oran ve kıvam sorunu var. Maalesef Trump'ın destek aldığı seçmen kitlesinin talepleri Trump'ın dış politikasının, İsrail-Filistin meselesinde olduğu gibi yanlış şekilde yönlendirilmesine yol açmaktadır.
Trump'ın yüzyıllara dayan uluslararası ilişkiler ve diplomasi geleneğinin normlarına, referanslarına, üslubuna aykırı bazı tutumları vardır. Bu diplomasi üslubu yüzyılların birikimi içinde ülkeler arasında bir denge sağlamak için şekillenmiştir. Bunların sürekli olarak ihlal edilmesi dengelerin daha da bozulmasına yol açmaktadır.
‘DÜNYANIN HUZURU BAKIMINDAN ZARARLI BİR AKTÖR'
Bugüne kadarki performansı itibariyle Trump, uluslararası ilişkiler açısından dünyanın huzuru bakımından zararlı bir aktör olmuştur. Onun için Trump döneminde özellikle bizim bölgemizdeki ülke yönetimlerinin, siyasi iktidarların çok dikkatli, özenli olmaları gerekmektedir."