Çin'in en büyük özel şirketi konumundaki Huawei'nin merkezi Şenzen'de Anglo Sakson gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ren, şirketinin Çin yönetimi adına casusluk yapmadığını ve asla da yapmayacağını söyledi.
Çinli şirketlerin cihazlar ve ağlar üzerinden veri toplaması için Çin devletine anahtar verdiği iddialarını yalanlayan ve Çin'de şirketleri buna mecbur bırakan bir yasa olmadığını aktaran Ren, kendisinden Huawei'nin ortaklarıyla ilgili uygunsuz enformasyon paylaşımı hiç talep edilmediğini dile getirdi.
Huawei'yi 'ABD'nin ulusal güvenliğine tehdit' ilan etmiş Başkan Donald Trump'tan "Büyük bir Başkan, bilhassa vergi indirimlerinde gösterdiği cesaret bağlamında" diye söz eden Ren, Huawei'nin, Washington ile Pekin arasındaki gerilimin kurbanı olduğunu savundu.
'KIZIMI ÇOK ÖZLEDİM'
ABD'nin İran'a yaptırımları delme suçlamasından ötürü gözaltına alındığı Kanada'da kefaletle hapisten çıkan, ama elektronik gözetim altında tutulan kızı Meng'i 'çok özlediğini' belirten Ren, bugüne dek Huawei CFO'sunun görevini kötüye kullandığına dair hiçbir bilginin eline ulaşmadığı savını tekrarladı. Meng'i ABD'ye iadesinin önlenmesine yönelik uzun ve zorlu bir hukuk mücadelesi bekliyor.
Ren'in medya brifingine Wall Street Journal, Financial Times ve Bloomberg'den gazeteciler katıldı. Huawei mülakatın İngilizce transkriptini CNN'e de yolladı.
Apple'dan daha fazla akıllı telefon satar duruma gelen Huawei, dünya çapında çeşitli ülkelerde telekomünikasyon ağları kurarak Nokia ve Ericsson'la rekabet ediyor. Ancak Washington'ın casuslukla suçladığı Huawei'nin 5G donanımı tedarik etmesine Avustralya ve Yeni Zelanda'da da yasak getirildi.