Açıklamada özellikle parti yöneticileri ve üyelerinin söylemlerinin insan onuruyla bağdaşmadığı vurgulandı.
Bu emarelerin, muhbir yerleştirmek gibi istihbarat araçlarını kullanarak sistematik bir izlenme için yeteri kadar yoğun olmadığı ifade edilen açıklamada, bundan dolayı partinin bütününün takip edilmesinin bir "inceleme vakası" olarak sınıflandırıldığı belirtildi.
Açıklamada, "inceleme vakası" olarak iç istihbarat servisinin, sistematik olarak AfD'nin kamuya açık faaliyetlerini değerlendireceği ve açık kaynaklardan bilgi toplayacağı kaydedildi.
Partinin gençlik teşkilatı "Junge Alternative" (JA) ve "Der Flügel"de de "aşırılık eğilimleri" olduğuna ilişkin emarelerin bulunduğu ifade edilen açıklamada, bu iki oluşumun, istihbarat servisi tarafından "şüpheli vaka" olarak değerlendirildiği aktarıldı.
"Şüpheli vakalarda" daha yakından takibin mümkün olduğuna dikkat çekilen açıklamada, "JA" ve "Der Flügel" oluşumlarının, sınırlı ölçüde istihbarat araçlarıyla takip edilebileceği, bu oluşumlarda faaliyet gösteren kişilerin verilerinin toplanıp kaydedilebileceği belirtildi.
AfD HUKUKİ YOLLARA BAŞVURACAK
İçişleri Bakanı Horst Seehofer ise istihbarat servisinin kararını savunarak, "Hukuk devleti gerekli olanı yapmak zorundadır" ifadesini kullandı.
Seehofer, AfD'nin "inceleme vakası" olarak değerlendirilmesinin uygun olduğunun altını çizerek, istihbarat servisinin aldığı kararın siyasi olduğu yönündeki suçlamaları reddetti.
Anayasayı Koruma Teşkilatı, eyaletlerden iletilen raporlar ışığında AfD'yi mercek altına alma kararını verdi.
AfD'nin tüm istihbarat araçlarıyla izlenip izlenmeyeceğine bundan sonraki partinin söylemleri ve eylemlerine göre karar verilecek.