Yapılan kazılarda M.Ö. 7500 ile 5500 yılları arasındaki döneme ait kalıntı ve buluntularla bölgede buğday, nohut, mercimek gibi bitkilerin ekilerek, koyun ve keçilerin de evcilleştirilerek avcılıktan yerleşik hayata geçildiği belirtilen Hilar Mağaraları, tarihi ihtişamıyla görenleri cezbediyor.

1/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
Sesverenpınar köyü sınırları içerisinde yer alan ve 1. derece arkeolojik ve doğal sit alanı olarak tescillen Hilar Mağaraları ve yaklaşık 500 metre kuzeyindeki Çayönü tarihi dokusu ve günümüz uygarlığındaki yeri bakımından eşsiz bir değere sahip.

2/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
Mağaralar, göçebelikten yerleşik köy yaşantısına, avcılık ve toplayıcılıktan besin üretimine geçilen önemli bir tarihsel döneme şahitlik ediyor.

3/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
Neolitik çağa ait eserlerin ortaya çıkarıldığı Hilar Mağaraları, ilk kez toprağı ekip-biçerek tarımsal alanda bir milat oluşturduğu belirtiliyor.

4/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
Kemikten yaptıkları kaşık ve çatal görevi gören aletlerin günümüze kadar geldiği bu bölgede, kaya mezarları ve kabartmalar dikkat çekiyor.

5/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
Kaya mezarlarının bazılarının ön yüzlerinde kabartmalar yer alırken, kabartmaların bazıları üçlü gruplar halindedir.

6/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
Bazılarının dış cephelerinde Roma Eyalet üslubunda kabartmalar yer alırken, kabartmalarda görülen giysilerin İran üslubunda olması, yazılarda Kuzey Suriye Sami yazısı bulunması dikkat çekiyor.

7/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
10 bin yıllık geçmişi bulunan Hilar Mağaralarının, eskisi kadar olmasa da ziyaretçileri eksik olmuyor.

8/8
© Sputnik / Sertaç Kayar
Özellikle hafta sonu ziyaretçi akınına uğrayan mağaralar, Diyarbakır ve çevre illerden gelen ziyaretçilere ev sahipliği yapıyor.

