Gelişmeleri İstanbul Aydın Üniversitesi Öğretim Üyesi ve emekli Tuğgeneral Dr. Naim Babüroğlu ile konuştuk.
‘ABD'NİN ÇEKİLME ZAMANI BELİRSİZ'
Naim Babüroğlu'na göre, Trump Suriye'den çekilme açıklamasını yapmasının hemen ardından Amerikan hükümeti içerisinde dirençlerle karşılaştı. Trump'ın bu direnç yüzünden açıklamasını esnetmek durumunda kalmasına atıf yapan Babüroğlu, ortaya 120 günlük takvim konulsa da özellikle Ankara'ya gelen heyet çekilme sürecinin belirsizliğini ortaya serdi:
‘BOLTON'UN ZİYARETİNDEN SONRA BİR DEĞİŞİKLİK ORTAYA ÇIKTI'
Babüroğlu, ABD'li yetkililerin özellikle Bolton'ın Suriye'nin güneyindeki Tanaf bölgesinden çekilmeyeceklerini de gayet net ifade ettiğini anımsattı. Trump'ın aslında ekibiyle olgunlaştırılmış bir aldatma planı yaparak çekilmeyi açıkladığı ancak ABD'nin Suriye'den çekilmeme kararlılığının ortada olduğunu belirten Babüroğlu "İsrail'in güvenliği, İran'ın askeri varlığının arttırılmasının önlenmesi, YPG/PKK terör örgütünün varlığının korunması ve Türkiye'nin olası bir operasyonunu önlemek açısından ABD mevcut durumda pek çekilmeyi düşünmüyor" ifadelerini kullandı:
‘ABD TÜRKİYE'NİN HERHANGİ BİR OPERASYONUNA KARŞI OLDUĞUNU GÖSTERDİ'
Ankara'nın 911 kilometrelik Suriye sınırındaki güvenlik tehditlerini ortadan kaldırmayı siyasi hedef olarak koyduğunu ancak bu bölgede aynı zamanda ABD askeri varlığı olduğunu anımsatan Babüroğlu, olası bir operasyonun da ancak ABD ile işbirliği halinde yapılabileceğini vurguladı. Trump'ın çekilme açıklamasıyla Ankara'ya ‘yeşil ışık yakar' göründüğünü de belirten Babüroğlu ancak nihayetinde Amerikan hükümetinin Türkiye'nin herhangi bir operasyonuna karşı olduğunu gösterdiğini kaydetti:
‘TÜRKİYE'YE KARŞI CEPHE GENİŞLİYOR KÖRFEZ ÜLKELERİ TÜRKİYE'NİN ÇIKARLARINA UYGUN POLİTİKALAR İZLEMİYOR'
Diğer yandan Babüroğlu'na göre, Körfez ülkelerinin Suriye'de büyükelçiliklerini yeniden açması ve Şam'ı yeniden Arap Birliği'ne katmak yönündeki girişimleri Türkiye'ye karşı cephenin genişlemesi anlamına geliyor. Türkiye'nin Körfez ülkeleri arasında sadece Katar ve Kuveyt ile işbirliği bulunduğunu anımsatan Babüroğlu, özellikle Riyad'ın son dönemde Türkiye'nin ulusal güvenliğine hasmane tutum takınmasına vurgu yaptı. Babüroğlu, ABD'nin de bölgede İran'a ve Türkiye'ye karşı bir Arap gücü konuşlanmasını yeğleyebileceğine dikkat çekti:
‘TÜRKİYE, ABD'YE RAĞMEN RİSK ALIRSA OPERASYON YAPABİLİR'
Peki bu koşullarda Ankara'nın ne yapabilir? Cumhurbaşkanı Erdoğan yeniden Suriye'nin kuzeyindeki operasyonun yakında yapılacağını söylemişken, nasıl hareket edilebilir? Babüroğlu ABD'nin bu noktada Ankara'ya bazı cepçikler sunmasını yahut Süleyman Şah türbesinin eski yerine taşınmasını olası görürken, ABD'nin tekliflerinin Türkiye'nin siyasi hedeflerini karşılamadığının altını çizdi. Babüroğlu'na göre Türkiye, tıpkı Kıbrıs Barış Harekatı'nda olduğu gibi ABD'ye rağmen risk alırsa bu operasyonu yapabilir: