Sözcü'den Nuray Tarhan'a konuşan vergi uzmanı Dr. Ozan Bingöl, sosyal bir hukuk devletinde ücretsiz olması gereken her şeye Türkiye'de para ödendiğini belirterek "Fransız Maliye Bakanı Jean Baptiste Colbert, 'Vergileme sanatı, kazı bağırtmadan, ondan mümkün olduğu kadar fazla tüy almaktır' der. Bizde de vergi tabanı dar. Aslında vergi yükü arttı ama yükün altındakiler hep aynı kaldı" dedi.
— Bütçe gelirlerimizin yüzde 85'e yakını vergilerden oluşuyor. Hani çocukken okuduğumuz kitaplarda yazardı, "İnsan sevgiyle, çiçek ilgiyle, devlet vergiyle büyür" diye. Bir devlet vergiyle büyümez. Üretim, sanayi, teknoloji, tarım, ihracat, know-how, katma değerli üretimle büyür.
'BİRÇOK ÜLKEDE ÖTV LÜKS TÜKETİMDEN ALINIR, BİZDE TIRNAK MAKASINDA BİLE VAR'
Bingöl, "Harcamadan alınan vergilerin GSYH içindeki payı bizde 11.1 ama OECD'de yüzde 4.5. Bunu neye bağlıyorsunuz?" sorusuna şu yanıtı verdi:
— OECD'de dolaylı verginin oranı toplam içinde yüzde 35'ken bizde yüzde 70'lerde. Hal böyle iken bu coğrafyada vergi adaletinden bahsetmek mümkün değil. Dolaysız vergilerin de ne kadar adil olduğu tartışılır. Mesela gelir vergisi dolaysız vergi ancak yüzde 92'si stopaj. Birçok ülkede ÖTV lüks tüketimden alınır ama bizde tırnak makasında bile var. Şu unutulmamalı; geliri adil dağıtmak istiyorsanız vergiyi adil toplayacaksınız. Geliri tabana, vergiyi tavana yayacaksınız.
"Biraz da yeni yılda hayatımıza yeni giren vergilerden bahsetseniz" ifadesi üzerine de Bingöl, şunları söyledi:
— İlki her dış hat yolcusundan 1-7.5 Euro alınacak güvenlik ücreti. Bir nevi zora dayalı toplanacak. Diğeri 'poşet vergisi'. Her 25 kuruşluk poşetin 15 kuruşu Çevre Bakanlığı'nın. Bu da vergi ama gönül isterdi ki 25 kuruşa gösterdiğimiz hassasiyeti, bir yılda ödediğimiz 536 milyar verginin nerelere harcandığı konusunda da gösterebilseydik.