Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gündoğdu'ya 12 Şubat 2014'te DÖSİMM işçisi ve müzenin çay ocağında görevli bulunan Erol Öztürk'e restoratör olmamasına rağmen verdiği talimatlar ile müzede bulunan eserlerde hasar ve değer kaybına neden olduğunu, 25 adet tabloya yapılan hatalı müdahaleler sonucu 7 milyon 239 bin 500 TL kamu zararı meydana getirdiği gerekçesiyle dava açmıştı. Ankara 8. Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen davada, bakanlık bu bedelin Gündoğdu'dan tahsilini talep etmişti.
6 ESER YER ALDI
Mahkeme, konuyu bilirkişilere sordu. 10 Mayıs 2015'de hazırlanan ilk bilirkişi kurulu raporunda Gündoğdu'nun Bakanlık Resim ve Heykel Müzeleri Yönetmeliği hükümlerine aykırı davranması sonucu 25 eserden sadece Diyarbakırlı Tahsin'in ‘Sultan Ahmet Çeşmesi', ‘Tophane'de Cumhuriyet Vapuru' eserlerinde yüzde 10, Mahmut Celayir'in ‘Müdahale', Şevket Dağ'ın ‘Valide Han', Bahriyeli İsmail Hakkı'nın ‘Denizde Fırtına' eserlerinde yüzde 5 ve Fausto Zonaro'nun ‘Genç Kız Portresi' adlı eserinde yüzde 10 oranında değer kaybı oluştuğu tespitinde bulunmuştu.
OY BİRLİĞİYLE KARAR
Bakanlık son olarak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 26. Hukuk Dairesi'ne istinaf başvurusuna gitti. Mahkeme, 9 Şubat 2017'de verdiği kararda da Gündoğdu'nun çerçeve dışındaki zararlardan sorumlu tutulamayacağını kaydederek, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun bulunduğuna hükmetti. Bakanlık, mahkemenin istinaf başvurusunu esastan reddetmesi üzerine, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'ne temyiz başvurusunda bulundu. Daire de 4 Haziran 2018'de "verilen kararda bir isabetsizlik görülmediğini" belirterek, oy birliği ile temyiz itirazlarının reddine karar verdi.