Şeref Oğuz, "Söyle bana güzel ayna" başlığıyla yayımlanan yazısında "Bugün İletişim Başkanlığı'na dönüştürülen Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü kayıtlarına göre, Türkiye'de 55 yaygın, 23 bölgesel, 2,381 yerel olmak üzere toplam 2,459 gazete; 2,522 dergi ve 1,043 bülten bulunuyor" ifadesini kullandı.
— Buraya kadar her şey yolunda denilebilir. Neticede resmi, özel, sivil toplum örgütleri, kendi faaliyetlerini "paydaşlarıyla" paylaşıyor. Bu dergilerin çoğunu sizler de biliyorsunuz. Fakat işim gereği yüzlercesi her ay masama geliyor veya ziyaret ettiğim kurumlardaki sehpaları süslüyor. Kurumsal yayınlarda "niceliği" çözdük fakat iş "niteliğe" gelince; bir iki önerim olacak. Nitelik, janjanlı kuşe kâğıttan ve rengârenk baskıdan değil, içerikten geliyor. İşte size kurumsal yayınlar için bir nitelik testi ölçüsü; 1- Yayındaki fotoğrafları sayın. Bunların içinde kurumun başındakinin bulunduğu fotoların oranı %80'den aşağı mıdır? 2- Bu yayınlar genelde size şeffaf poşet içinde ulaşır. Bırakın okumayı, ambalajından çıkardıklarınız var mı? 3- Kurum çalışanına yönelik, doğum, nişan kabilinden etkinliklere dair duyuruların sayısı, iki elin parmaklarını geçiyor mu? 4- Son olarak; bu yayın size, şirkete, kurumunuza ne katıyor diye düşündünüz mü? Kamuda bilinen veya az bilinen kurumların çıkardıkları dergi, gazete, bülten veya benzeri basılı malzeme sayısı 15 bin civarında demiştim…