Fatih Altaylı, "TRT centilmen olabilir mi!" başlığıyla yayımlanan yazısında "Memlekette kriz yok ama bunu şirketlere anlatamıyor kimse. Biz bizim sektörde kriz olup olmadığını 'reklamlara' bakarak anlarız. Reklam gelirleri düşmüşse, firmalar reklamı kısmaya başlamışsa biliriz ki, ortada bir sıkıntı var. Medyada reklam gelirleri giderek düştü" ifadesini kullandı.
— Yani her şey güllük gülistanlık olsa bile ocak ve hatta şubat ayında reklam gelirlerinde ciddi oranda bir düşüş yaşanırken, zaten yetersiz olan reklam harcamaları düşüşle birlikte neredeyse sıfıra inince kanallar oturup ortak ve akılcı bir karar aldılar. Ocak ayı boyunca, en azından ocak ayının ilk üç haftası ellerindeki dizilerin yeni bölümlerini yayınlamayacaklar. Çünkü yayınladıkları her dizi, büyük bir zarar yazacak. Doğru bir iş yaptılar. Ancak duyduğumuz kadarıyla TRT bu anlaşmaya yanaşmamış. Devletin resmi kanalı ocak ayında da pahalı dizilerini dahi yayınlamaya devam edecekmiş.
— Ne de olsa umurlarında değil. Zarar etse ne olur, kar etse ne olur! Nasılsa bizim vergilerimizden, elektrik parasıyla beraber ödediğimiz TRT payından, bandrol gelirlerinden paralarını alacaklar. Yetmezse bütçeden kendilerine destek gelecek. Ama bana sorarsanız bu durum çok da adil değil. Bu durum, Formula 1 yarışında kaza nedeniyle sarı bayrak sallanırken öndeki araçları sollayıp birinciliğe oturmaya benziyor. Haksız rekabetin dibi. TRT’nin bu tavrını hiç de centilmence bulmadığımı söylemeliyim. Keşke onlar da tüm kanalların aldığı bu ortak karara uyma saygısını gösterebilselerdi.