Gelişmeleri Duvar internet sitesinin yazarı gazeteci Fehim Taştekin ile konuştuk.
‘İŞİN KARMAŞIKLIĞINI GÖRMEK İÇİN MENBİÇ'E BAKMAK YETERLİ'
Fehim Taştekin'e göre çekilme kararı aslında ‘sürpriz değil' ve Trump'ın mizacına uygun. Taştekin, Türkiye'nin Fırat'ın doğusu için bastırdığı bir sırada Trump'ın böylesi bir çıkış yapmasının pek çok belirsizlikler içerdiğini belirtirken, Menbiç ve Tel Abyad üzerinden yapılan pazarlıklara şu sözlerle dikkat çekti:
‘İÇ KAMUOYUNU SİLKELEYECEK BİR TEL ABYAD ZAFERİ DÜŞÜNÜLÜYORDU'
Taştekin'e göre, Erdoğan hükümeti Trump'ın kararı öncesinde Türkiye'deki yerel seçimlere yönelik bir harekat gerçekleştirecek ve bu yüzden operasyonu geniş çaplı tutmayacaktı. Taştekin, Tel Abyad'dan söz edilirken Trump'ın açıklamasıyla birlikte birden bire Menbiç'e yoğunlaşılmasını da Menbiç'in Türkiye için ABD ile zemini olan bir yer olmasıyla izah etti. Taştekin, 'IŞİD'la savaş' teması üzerinden gidilirse, Türkiye'nin Suriye ile karşı karşıya gelmekten kaçınırken, YPG'ye fazla dokunmayacak bir hat üzerinden Arap bölgelerinden aşağı inme olasılığına da atıf yaptı:
‘SAVAŞI SEÇENEK OLMAKTAN ÇIKARMAK İÇİN RUSYA EN İYİ KANAL'
Rusya'nın ABD'nin çekilme kararına ihtiyatlı yaklaşmasının nedeni Taştekin'e göre buna inanmaması. Taştekin, ABD'nin çekildiğini ve Türkiye-YPG çatışmasında tekrar sahaya dönmeyeceğini görmesi halinde ise Rusya'nın rengini daha rahat belli edeceğini söyledi. Taştekin'e göre ancak o zaman da asıl sorun İran ve Rusya için Türkiye'nin askeri varlığı olacak. Taştekin, bunun aynı zamanda Şam ile müzakerelerinde Kürtler için de bir koz olduğuna dikkat çekti:
‘SDG/YPG DEYR EZ ZOR'DA 'IŞID'LA SAVAŞIYORUZ, TAAHHÜTLERİMİZE BAĞLIYIZ' MESAJI İÇİN KALIYOR AMA…'
Bölgede temel sorunun Amerikan varlığı olduğunu anımsatan Taştekin, Rusya, İran ve Suriye'nin ABD'nin tam anlamıyla çekilmesini acele etmeden beklediklerini anımsattı. Diğer yandan Kürtlerin de bölgede önemli bir güç olduklarını söyleyen Taştekin, Ankara'nın ABD'nin kolaylaştırıcılığında SDG/YPG ile uzlaşmasının ise zor olacağı görüşünü dile getirdi. Taştekin diğer yandan Arap ülkelerinin de Suriye'de ilişkilerini normalleştirme yolunu tercih ederek Türkiye'ye karşı set çekmekte olduklarını anımsatırken, kuzeydoğu hattında onlarla bağlantılı aşiretlerin olası tercihlerine dikkat çekti. Taştekin'e göre Türkiye ile sınır hattına yoğunlaşmak yerine SDG/YPG'nin Deyr ez Zor hattında ısrarla kalması ise ilerideki ilişkileri düşünerek ‘hala buradayız, IŞİD'la savaşıyoruz, taahhütlerimize bağlıyız' mesajı içeriyor:
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.