Aftenposten gazetesi için bir yazı kaleme alan Hagen, Kırım'ın neden Rusya toprağı olarak tanınması gerektiğini yazarak, Batılı ülkelere bu yönde adım atmaya davet etti.
Kırım'ın 18. yüzyılın sonundan 20. yüzyılın ortasına kadar Rusya'nın bir parçası olduğunu anımsatan Hagen, bu süre zarfında Sivastopol'de Rus askeri üssü bulunduğunu ve Rusların bölge nüfusunun büyük bölümünü oluşturduğunu kaydetti.
'RUSYA'NIN ÜSSÜNÜ NATO TEHLİKESİ KARŞISINDA DOĞAL OLARAK KORUDU'
'KIRIM'DAKİ RUSLAR KİEV'DEKİ FAŞİST GÜÇLERDEN KORKUYORDU'
Washington yönetiminin ABD'li askeri esir ve rehineleri evlerine döndürmek için her zaman kapsamlı askeri önlemler aldığına dikkat çeken Norveçli siyasetçi, ABD'nin Ukrayna'daki anti-demokrat ve hatta faşist güçlerden korkan Kırım'daki çok sayıdaki Rus'un çıkarlarının korunması için Moskova tarafından atılan adımları anlayışla karşılaması gerektiğini belirtti.
'BATI, REFERANDUMA SAYGI GÖSTERMELİYDİ'
Kırım'da yapılan referandumda halkın yüzde 90'dan fazlasının Rusya'yla birleşmekten yana oy kullandığını anımsatan Hagen, "Bence halkın isteği çok şey ifade ediyor ve Batı, bu sonuçlar karşısında 'Eğer Kırım halkı, Rusya'nın bir parçası olmak istiyorsa, buna saygı duymalıyız ve Kırım'ı yeniden Rus toprağı olarak tanımalıyız' demeliydi" ifadelerini kullandı.
Rusya ile Batı arasındaki gerilimin 4 yıldır devam ettiğini ve ilişkilerde iyileşme umudu olmadığını da belirten Hagen, sözlerini şöyle sürdürdü: "Rusya, Kırım'ı asla geri vermeyecek, Batı'nın bunu anlama vakti geldi. Uluslararası arenada durum giderek daha gergin ve tehlikeli hale geliyor. Bunun esas nedeni, Rusya'nın 400 yıl boyunca kendisine ait olan küçük Kırım yarımadasını geri alması değil, Batı'nın pervasızlığıdır."