Almanya'da ırkçı tehditler alan Türkiye kökenli avukatların sayısı artarken, Frankfurt Emniyet Müdürlüğü bünyesinde bazı polislerin aşırı sağcı bir hücre oluşturduklarına yönelik şüphe üzerine soruşturmalar da sürüyor.
NSU mağdurlarını temsil eden ve komedyen Jan Böhmermann'a karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da avukatlığını yapan Mustafa Kaplan da kısa süre önce tehdit mektubu aldığını açıkladı.
'ÇOCUKLAR KAÇIRILACAK, EVLER KUNDAKLANACAK'
DW Türkçe'den Aydın Üstünel'in sorularını yanıtlayan Kaplan, savcılığa suç duyurusunda bulunduğunu söyledi.
Kaplan, "Bu size gelen ilk tehdit e-postası değil. Komedyen Jan Böhmermann ile yaşanan şiir krizinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı temsil etmiştiniz, 8'i Türk 10 kişiyi öldürmek ve bombalı saldırılar düzenlemekle suçlanan aşırı sağcı NSU örgütü davasının da müdahil avukatları arasında yer alıyordunuz. Bu seferki e-postanın farkı ne?" sorusuna şu yanıtı verdi:
'SINIRLARI AŞAN, AGRESİF BİR TONDAN BAHSEDİYORUZ'
Bu e-postayı gönderenler kimler, herhangi bir şekilde Frankfurt'taki davayla bağlantısı var mı yok mu, savcılık tarafından araştırılsın istedim. Biliyorsunuz orada meslektaşım Seda Başay Yıldız'a tehdit faksları geldi. Evinin kundaklanacağı ve iki yaşındaki çocuğunun öldürüleceği tehdidini içeren bir mektup. Bana gönderilen e-posta ile Frankfurt'ta gönderilen faks arasında bir bağlantı var mı, kişiler aynı mı ya da aynı düşüncenin mensupları mı, bunu öğrenmek gerekiyor."
'BU KONUDA KONUŞMAK SPEKÜLASYON OLUR AMA DİKKATLİ OLMAK GEREK'
"Bu konuda konuşmak bir spekülasyon olur. Ancak hem Seda Hanım'a gönderilen faks hem de bana gönderilen e-postanın 'NSU 2.0' başlığını taşımaları bence bir tesadüf değil. Bunun bir anlamı var. Bunu yazanların, bu başlığı kullananların akıllarından bir şeyler geçiyor ki, bu ifadeyi kullanmayı seçtiler. Ama herhangi bir şekilde böyle bir örgüt var mıdır, yeraltında çalışıyor mu, yoksa yalnızca birkaç geri zekalı medyaya haber olmak için mi bu ismi kullandılar, bunu bilmiyoruz tabii. Ama dikkatli olmak gerekiyor. En azından bunun araştırılması gerekiyor. Bir bağlantı var mı, böyle bir örgüt var mı yok mu, bunu ancak polis ve savcılık araştırabilir. O yüzden elime geçen tüm e-postaları savcılığa veriyorum. Herhangi bir şekilde benim şahitliğim ve ifadem gerekiyorsa tabii ki gidip ifademi vereceğim."