‘YÖNETİCİ VE BELEDİYECİ KİMLİĞİMLE TANINMAK İSTİYORUM'
Kabiliyetleri açısından İstanbul'un çok bağımlı bir kent olduğunu düşünmeyenlerdenim. İstanbul'u şöyle tanımlıyorum: Merkezi yönetimin yükünü hafifleten bir anlayışa sahip. Eğer burası tek başına bir ekonomi olsa dünyanın 25. ekonomisi olurdu. Burayı yönetirken ilişki anlamında hiçbir sorun yaşamayacak, ekonomik olarak da Ankara'ya destek olacağız.
Biz sürecin zorlu olacağını biliyoruz. Türkiye'deki siyaset dilinin, çatışmacı üslubun siyasi ortamlarda mevcut olduğunu biliyoruz. Bu tehdidi görüyoruz. Kendimden şüphem yok. Ben İstanbul'un odak ilçelerinden birinde 5 yıl hizmet verdim. Devletin farklı kurumları bizi defalarca soruşturdu. Davaya dönüşmüş ceza alınmış tek bir şey yok. Parti içinde bana destek olunmasında en ufak bir sorun görmüyorum. Ben iyi biliyorum ki diğer adaylar bana destekçi olacaktır. Ben partide 10 yıl çalıştım ve herkese çok iyi destek oldum.
İletişim araçları çok kuvvetli, bunlarla tanınma arasını kapatacağım. Önemli olan nasıl tanınmak istediğiniz. Ben belediyeci ve yönetici kimliğimle tanınmak istiyorum. Çok yakın bir dönemde tanınmak istediğim bir biçimde tanınacağıma eminim."