MEPhI bilim insanlarının söz konusu araştırmalardaki rolüne değinen Poprujenko sözlerine şöyle devam etti: ‘2005 yılında Japonya'da düzenlenen lazer fiziği konferansında MEPhI'den fizikçi Nikolay Narojniy ile bir araya gelen Mourou, Narojniy'nin güçlü elektromanyetik alanda vakumdan elektron-pozitron çiftinin oluşabileceğini tahmin ettiği konuşmasını dinleyince keşfinin fiziğe çok büyük ivme kazandıracağı, bu teknolojinin daha ileri seviyede uygulanması halinde Narojniy'nin söz ettiği elektromanyetik alanların yaratılabileceğini anladı. İşte o zaman meşhur olan ‘Hedefim, vakumu patlatacak lazer tesisini geliştirmek' ifadesini kullandı'.
Poprujenko, ‘vakumu patlatma' fikrinin Mourou, Narojniy ve başka fizikçilerin ortak çalışmaları sonucunda ortaya çıktığının altını çizerek, ‘Lazer alanında elektron fotona çarpabilir ve bunun sonucunda bir sürü elektron-pozitron çifti oluşabilir. Sele benzeyen bu süreç, güçlü lazer ışını etkisiyle başlatılabilir. Narojniy, Mourou, Fedotov ve Korn'dan oluşan bir grup bilim insanının yayınladığı araştırmada bu sürecin eninde sonunda lazer ışınının tamamen parçacıklara dönüşmesine neden olacağı ortaya konuldu. Bunun adı da ‘vakum patlaması', ifadelerini kullandı.
MEPhI uzmanı, 2018 Nobel Fizik Ödülünün Mourou ve Strickland'a verilmesinin olası sonuçlarını değerlendirerek şunu söyledi: ‘Dünyada lazer projelerine verilen destek daha da artabilir. Bu bilim alanı daha çok insanın, belki de öğrencilerin dikkatini çekecek. Bu, MEPhI için de önemli, çünkü arkadaşlarımız ELI ve XCELS gibi kapsamlı uluslararası projelere katılıyor. MEPhI'nin lazer fiziği alanını tercih eden genç bilim insanlarına çok büyük imkanlar tanıdığını, lazer araştırmalarının yürütüldüğü dünyanın önde gelen laboratuvarları ile işbirliği içinde bulunduğumuza dikkat çekmek isterim'. Poprujenko, fizikçilerin önümüzdeki birkaç yıl içinde Mourou'nun fikirlerini hayata geçirebileceği umudunu dile getirdi.