Tutuklu sanıklar Oğuzhan Korkmaz, Emre Emre, Ali Merttaş, Kaan Aslan ve Fatih Özel ile avukatları ve Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik ile CHP İl Başkanı Ümit Özer ve parti yönetiminden Zeki Gümüş ve bazı partililer duruşma salonunda hazır bulundu.
Kılıçdaroğlu'nun avukatı Celal Çelik, sanıkların cezalandırılmalarını isteyerek, "Her 5 sanık da olaya katılmış, IŞİD emirinden aldıkları talimatla gerekli hazırlıkları yapıp, araç temin ettikleri, fikir birliğine vardıkları sabit hale gelmiştir. Sanıkların IŞID üyesi oldukları sabittir. Cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak, verilmesini herhangi bir indirim yapılmamasını istiyoruz" diye konuştu.
Duruşma savcısı da mütalaasının hazır olduğunu açıkladı.
Savcı, sanıkların IŞİD yapılanması içinde Kayseri'de ayrı bir yapılanmaya gittikleri, 'Zekeriya' kod adlı Oğuzhan Korkmaz'ın kentteki faaliyetleri yürüttükleri, örgüte eleman kazandırıp, örgütün iletişim programını kullanmaları, kentte örgütsel toplantı yaptıkları, örgütsel olduğu iddia edilen bir videonun olması, bazı sanıkların Suriye'ye gitmeleri, sosyal medya paylaşımları, kentte örgüt adına yapılanma içinde olan sanıkların ses getirecek bir eylem planlamaları yaptıkları, bir arayış içinde oldukları, teknik izleme kararlarının dosyada mevcut olması, sanıklardan Oğuzhan'ın bir firmadan kiralık minibüs kiraladığı, örgütsel iletişim programı ile Emre Emre ile sürekli irtibat halinde olduğu, sanıklardan bazılarının AK Parti İl binasından parti bayrağı ve flamaları aldığı, Kocaeli'ye araçla hareket edildiği, teknik izleme ile D-100 karayolunda yakalandığı, sanığın eyleminin IŞİD'in daha önceki eylemlerinde kullanılan benzer bir araçla hareket halinde olduğu ve Kocaeli sınırına kadar eyleminden vazgeçemediği, kanaati ile sanıkların birbiriyle irtibatları, Kayseri içinde örgüt adına yapılanma oluşturmaları ve olay tarihine kadar irtibatlarını birbiriyle hiç kesmedikleri ve eylemi birlikte gerçekleştirdikleri kanaatine vararak, 'Anayasayı ihlal' ve 'Tasarlayarak adam öldürme' suçlarından ayrı ayrı cezalandırılmalarını istedi.
Tutuklu sanıklardan Oğuzhan Korkmaz duruşmada şunları söyledi:
"Genellikle samimi, sıcakkanlı, insanlara iyilik yapmayı seven bir insanım. Eylemin ismi Yalnız Kurt'tu. İsminden de anlaşılacağı üzerine bu bireysellik gerektiren bir eylem. Olaydan bir gün önce Emre Emre'ye bahsettim. Diğer arkadaşlarım konudan habersiz, alakaları da yok. Oturup, sohbet ettiğim günlük hayattan insanlar."
"Emre, 'İnsanlar arasında Müslüman olur, masum olanlar vardır' dedi. Ben de muallakta kaldım. Kafamda bir sürü soru vardı. Kornaya basıp, gidecektim belki de. Hiç kimseden mal mülk istemedim. Bana bunlar da vaat edilmedi. Peygamberim, evliyayım demiyorum. Allah'ın yarattığı basit bir kulum. Kainatı yaratan Allah'tır. Yeryüzü Allah'a aittir. Yeryüzünde sadece onun emir ettiği kanunlar uygulanmak zorundadır. İnsanlara, aileme, akrabalarıma ve kentteki vatandaşlara broşürlerle Kur'an ayetlerini anlatmaya çalıştım."
Suriye'den bir miktar para geldiğini de ifade eden IŞİD şüphelisi Korkmaz, "İnsanlar Suriye'den para gönderdiği için üzerimde bir baskı oluştu. 'Git yap, buna ihtiyacımız var' baskısı oluştu. İnsanları paniklettiğim için üzgünüm. Tedirginlik yarattığım için de herkesten özür diliyorum" diye konuştu.
Mahkeme heyeti ara kararla, 5 sanığın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek, sanık avukatlarının esasa ilişkin savunma yapmak için süre istemeleri üzerine duruşmayı 6 Şubat 2019'a erteledi.
Mahkemenin 26 Şubat'ta kararını açıklaması bekleniyor.