'Dış faktörler ve Türkiye’nin öncelikleri, Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleşmesini imkansız kılıyor'

Sputnik'e konuşan Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü Orta Asya, Kafkasya ve Ural-Volga Bölgesi Araştırma Merkezi uzmanı Andrey Areşev, Türkiye ve Ermenistan arasında diplomatik ilişkiler kurulması ihtimalini değerlendirdi.

2000'li yılların başında Türk-Ermeni ilişkilerini normalleştirme müzakerelerinin yapıldığını ancak Dağlık Karabağ sorunu da dahil bir dizi ihtilaf nedeniyle sürecin çıkmaza girdiğini anımsatan Areşev, tarafların tutumlarında çok fazla değişiklik olmadığını kaydetti.

Dış faktörlerin iki ülke arasında normalleşmeye izin vermeyeceğini ve bu konunun Ankara'nın öncelikleri arasında bulunduğunu söyleyen Rus uzman, "Dolayısıyla 2009 Zürih Protokolleri'ni yeniden uygulamaya koymak neredeyse imkansız" dedi.

Ermenistan'daki erken milletvekili seçiminin galibi 'Benim Adımım' ittifakının lideri ve geçici Başbakan Nikol Paşinyan, dün düzenlediği basın toplantısında Türkiye ile hiçbir ön koşul sunmadan doğrudan ilişkiler kurmaya hazır olduklarını söylemişti.

Türkiye ile Ermenistan'ın ilişkilerinin normalleştirilmesini öngören protokoller, 10 Ekim 2009'da Zürih'te iki ülkenin dışişleri bakanları Ahmet Davutoğlu ile Eduard Nalbandiyan tarafından imzalanmıştı. Davutoğlu'nun 'komşularla sıfır sorun' söylemi eşliğinde protokollerin neredeyse bir asırlık sorunların çözümü için anahtar olacağı umudu doğmuştu.

Daha sonra iki ülke parlamentoları tarafından onaylanması gereken protokoller, Ankara'nın Dağlık Karabağ ile ilgili şartlar öne sürmesinin ardından onaya sunulmamıştı.

Recep Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanı seçildikten sonra da ''Eğer Azerbaycan-Ermenistan sorunu çözülürse Türkiye-Ermenistan arasındaki sorun da çözülmüş olur ama bu çözülmediği sürece aynı şekilde öbür tarafta Türkiye-Ermenistan arasındaki sorun da bu haliyle aynı şekilde devam edecektir'' demişti.

Çeviren: Fatih Kuduğ