Maduro: Türkiye'yi biz keşfettik, kim gönderdi beni? Komutan Chavez

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Venezüella'da Devlet Başkanı Nicolas Maduro ile ortak basın toplantısı düzenledi. Maduro'nun konuşması şu şekilde:

- Bizim, yani Bolivarcılar hakkında konuşulduğunda, soylu, asi, yardımsever, çalışkan hem de çok çalışkan diye konuşulmalıdır. Venezüella halkı kardeşlik için kollarını açtığında, onu gerçekten açar ve biz uzun bir zaman önce kardeşlik için kollarımızı ve gönlümüzü asil bir tarihe sahip olan, savaşçı, birçok savaş kazanmış, galip Türk halkı için açmaya karar verdik.

— Türk halkına büyük hayranlık duyuyor ve Venezüella'da gösterilen harika dizi Ertuğrul'u çok seviyoruz. Bu şekilde Türk halkına gönlümüzü açıyor ve bu resmi ziyaretten ötürü teşekkür ediyoruz.

— Ekonomik, iş, iktisadi, askeri, madencilik, eğitim ve kültürel alanda gelişmeye devam etmek için anlaşmalar imzaladık. Gelişmiştik ve daha da gelişeceğiz. Buradan çıkan her şey hakkında 2019, 2020, 2021 ve 2022 yılları için Cumhurbaşkanı Erdoğan ile konuştum. Karşılıklı yatırımcıların, güçlü ekonomik temelinin, iki ülke arasındaki ilişkilerin 2025, 2030 ve daha ilerisine dayandığını gördük.

- Venezüella, her alanında Türk yatırımcıya açıktır, bunu böyle imzaladık, böyle anlaştık ve böyle duyuruyoruz. Türk yatırımcılar, petrol üretiminde, rafinesinde, altın üretmek için petrokimyada, elmasta, koltanda, demirde, alüminyumda ve turizmin ilerlemesinde ticareti geliştirmeye ve güçlendirmeye devam edecekler.

— Bizim, bütün halkımızın eğitimini güvence altına alan sosyal programlarımız ve sosyal sorumluluklarımız var. Venezüella bir mucize gösterdi, eğitimde devrim yaptı. Eğitim ve kültür alanında işbirliği için bir anlaşma imzaladık. Venezüella konut meselesinde bir mucize daha gösterdi, bu yıl halkımıza teslim edilmek üzere 250 bin ev hedefine ulaşacağız. Türk inşaat şirketleri Venezüella'da çok güzel inşaatlar yaptı. Havalimanına inerken Türk şirketinin yaptığı inşaatları görebilirsiniz. Ankara'dakilere benziyor.

- Venezüella hakkında kötü konuşuyorlar. Sadece kötü konuştukları için birçok kişi bunlara gerçek sanarak inanma eğilimi gösteriyor. Ben sadece şunu söylüyorum: Onurlu, adil, yüksek seviyeli, ayakta duran, asi ve 21. yüzyılda ilerlemeyi sürdürecek bir halk görmek için Venezüella'ya gidin. Bu yolda Türkiye ile karşılaştığımız için artık daha fazla güçle, daha fazla azimle çalışan bir halk göreceksiniz.

- Venezüella ve Türkiye olarak şeffaf, başarılı her seferinde daha başarılı ve bağımsız ekonomik ilişkilere sahibiz. Altın, bizim ilişkilerimizin bir parçası. Ticari faaliyetleri sürdürmeye, şeffaflık ve yasal olarak altın satmaya devam edeceğiz. Kimse buna karışmak zorunda değil. Biz, ABD ve diğer ülkelerin yaptığı ticarete karışmıyoruz, kimse de bizim ticari ve ekonomik faaliyetlerimize karışmasın. Venezüella'nın ürettiği şeyi dünyaya satmaya hakkı vardır. Maden üretimini artırmak için hala ilerleme aşamasında olan bir plan oluşturduk. Gelecek yıl bir rekor kıracağız ve altın üretimini üçe katlayacağız ve dünyanın en büyük ikinci altın rezervine sahip olduğumuzu tasdik edeceğiz. Bu bizi çok gururlandırmalıdır çünkü bunlar petrolden gelen geliri dengeleyecek ve Venezüellaların sahip olduğu kaynağı çeşitlendirecek yeni zenginlik kaynaklarıdır. 'Bu servet nereye gidiyor, Maduro'nun cebine mi?' Siz çok iyi biliyorsunuz ki bu zenginlik eve, eğitime dönüşüyor. Bu zenginlik müziğe, kültüre, sağlığa, iş istihdamına, sosyal güvenceye, mutluluğa ve halkın yaşamına dönüşüyor.

- Venezüella'nın altın üretip dünyaya satmasını yasadışı bir yaptırımla engellemeye çalışmak çok bencilcedir. Venezüella'nın gelişmeye hakkı yok mu? Evet var. Venezüella işte bu yüzden asidir çünkü Venezüella 'Haklıyım ve onu elde edeceğim.' diyor. Bu şekilde bütün dünyayla ilişkimizi geliştirerek devam edeceğiz. Neyse ki, çok kutuplu bir dünyadayız. Artık tek bir ses, tek bir egemenlik tarafından yönetilen bir dünya yok. Güç dengeleri çeşitlendirilmiş bir dünya var. Venezüella, bu çok kutuplu ve çok merkezli dünyanın kurulmasında bir strateji oluşturmaktadır. Bu, Güney Amerika'daki halklar olarak nefes alabildiğimiz ve mutlu bir şekilde yaşayabildiğimiz bir dünya. Bu şekilde, şeffaf, başarılı ve yasal ilişkilerle gelişmeye devam edeceğiz.

- Bugün 3 Aralık Pazartesi, geçen cuma İran'dan gelen bir delegasyonu karşıladım ve işbirliği planlarından bahsettiğimiz iki saat süren önemli bir toplantıydı. Cumartesi günü ben Meksika'daydım, yeni Devlet Başkanı Andres Manuel Lopez Obrador'un sıra dışı başkanlığı devralma törenine katıldım. Farklı bir konuşma, farklı bir sohbetti. Orada karşılaştığımız şey ise Meksika halkının sokaklarda 'Venezüella, Venezülla, Maduro, Maduro' diye bağırmasıydı. Pazar günü, Yahudi halkının lideri Haham beni ziyaret etti. Benimle konuştuktan sonra çok etkilendi, bizim için dua etti. Buraya, Haham İsaac Cohen, ülkede haham olarak görev yaptığı 40. yılı kutlamaya gelmişti. Sıra dışı, ruhani bir toplantı oldu, televizyondan canlı yayınlamak isterdim.

- Bugün, büyük Türkiye'nin büyük cumhurbaşkanı, dostum Erdoğan'ın yanındayım. Türkiye, son bin yılda dünya üzerinde çok önemli bir rol oynadı. Türkiye'nin Türk kültürüne, dünya kültürüne, bilimine, sanatına, siyasetine  büyük katkısı oldu, bu oldukça etkileyici. Türkiye, dünyayı tekrar uyandırdı ve Türkiye bu çok kutuplu, çok merkezli yeni dünyada hayati bir rol oynayacak.

— Artık halkların sesini yükselttiği bir devir geldi ve asi Venezüella, burada dik duran Venezüella, işte bu devre bağlıdır. Libertador Simon Bolivar da bunu düşünmüştü. Bolivar, 1810'da Venezüella'nın tam bağımsızlığını talep ettiğinde, bazı Caracaslılar hatta birçoğu, 'Hayır, Venezüella bağımsız olamaz. İspanya kolonisi olarak kalmamız lazım.' dediler. Bolivar düşündü, büyük hayaller kurdu ve sonra yapmaya başladı. Bugün başardığı şeye bakın. O dev Simon Bolivar'ın cesaretiydi. Biz bu cesaretin gücünü gösteren devin ruhunu hala taşıyoruz.

- Peki siz bize burada bu ruhu kimin işlediğini biliyor musunuz? Komutan Hugo Chavez. Komutan Hugo Chavez, sizi ne kadar da tanımak isterdi. 2010 yılının Kasım ayında, bakan olduğum dönemde Venezüella'dan Türkiye'ye giden ilk bakan bendim. Türkiye'yi biz keşfettik. Kim gönderdi beni? Komutan Hugo Chavez. Daha sonra Türkiye'ye giden ilk Venezüella Devlet Başkanı oldum. Şimdi resmi ilişkilerin başladığı 68 yıldır ilk defa Türkiye'nin Cumhurbaşkanı Erdoğan, Venezüella'yı ziyaret etti. Tarihi bir olay, bu şekilde kurmamız gereken büyük bir dünya var. Gücümüz var, halkımız arkamızda, tarihimiz var, her şeyimiz var. Ancak başarısız olmaya hakkımız yok, başarısız olmayacağız. Teşekkür ediyoruz Sayın Başkan, yapmış olduğunuz ziyaretten dolayı gerçekten çok etkili ve mutlu bir şekilde ayrılıyoruz. Türkiye ve Venezüella'nın birliği için çalışmaya devam edeceğiz.