Oyuncu Derya Alabora, Posta gazetesine verdiği demeçte mutsuzluk, para ve Türkiye'den göç gibi konularda fikirlerini dile getirdi. Alabora, oyuncu Ahmet Kural'ın eski sevgilisi şarkıcı Sıla Gençoğlu'na şiddet uygulamasıyla ilgili soruşturmayı akıllara getiren değerlendirmelerde de bulundu.
- (' 'Efsane Kadın' aşkları uğruna şiddete bile maruz kalıyor. Siz yaşadınız mı böyle bir şey?' sorusuna) Hiç yaşamadım. Biri beni eliyle itse bile büyük tepkiler gösterecek bir yapıdayım. Yok efendim, sevdiği için dövmüş. Bunlar hastalıklı ruh halleri, aşk değil. Zaten aşık olsam da öyle bir adamla birlikte olmak istemem.
- ('Toplumumuzda kadının öne çıkmasına tahammül edemiyorlar diyorsunuz. Siz kadın olduğunuz için engellendiniz mi hiç?' sorusuna) Bilmiyorum. Ama şunu biliyorum: Erkek iktidarın içinde yumuşak davranmazsan, pervasız olursan yani kendi gerçek düşüncelerini, açıkça söylersen bir şekilde engelleniyorsun. Ama hayatımda hiçbir zaman böyle kaygılarım olmadı. Bir şeyi beğeniyorsam da beğenmiyorsam da söylerim, isterse bana iş vermesin! Ne yapayım yani, öbür türlüsü bana sahte geliyor. Pohpohlanmaktan hoşlanan çok insan var. Ama ben onlardan değilim!
- ('İnsanlarda genel bir mutsuzluk var, sizce neden' sorusuna) Çünkü müthiş bir tüketim toplumu var. Her şey almakla ilgili, vermekle ilgili hiçbir şey yok. Bu zamanda bir ev alabilmek için 30 sene çalışan insanlar var. Aslında devlet sisteminin vatandaşına bakması gerekiyor. Ama öyle bile olsa her şeyin almak üzerine kurulu olduğu bu kapitalist sistem insanları mutsuzluğa sürüklüyor. Artık çoğu insan da lükse, albeniye çok meraklı. Benim o taraklarda bezim yok.
- ('Geçtiğimiz yıl ülkemizden 253 bin kişi göç etti, hem de 25-35 yaş arası gençler…' sorusuna) Valla ben bir yere gitmiyorum. Buradayım. Özellikle İstanbul’da yaşamaktan çok keyif alıyorum. Çok özel bir şehir İstanbul. Mesleğimi devam ettirebildiğim sürece benim için sorun yok. Bir şeylerden memnun değilsen değiştirmek için çaba göstermen gerekli. Ben kendi hayatımdan memnunum.
— Evet. Mutlu bir insanım ben. Hayata karşı çok umutlu olduğum için değil ama. Artık şöyle düşünüyorum: Hayat böyle. Buna karşı yapacağımız çok da bir şey yok. Yani bağırıp çağırıp neden böyle diye debelenmenin alemi yok. Kabullenişle ilgili belki. Çocuğum ve sevdiklerim sağlıklıysa, sevdiğimiz işi yapabiliyorsak ve para kazanabiliyorsak bence mutluluk için bunlar yeterli. Ama "8 milyon dolarım olsun" dersen mutsuzsun o zaman.