PricewaterhouseCoopers (PwC) ve Urban Land Institute (ULI) tarafından hazırlanan Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2019 Raporu dün yayınlandı.
Yatırımcılar, geliştiriciler, kredi verenler, aracılar ve danışmanlardan oluşan uluslararası gayrimenkul profesyonelleri ile yapılan görüşmeler ve anketle oluşturan raporda, şehirler sıralandı. Mevcut yatırımlar ve gelişim beklentileri açısından oluşturulan listede, Türkiye'den yer alan tek kent olan İstanbul geçen yıl olduğu gibi bu sene de sonuncu oldu.
ZİRVEDEN SONUNCULUĞA
2016 yılında Avrupalı yatırımcılar tarafından gelişme öngörüleri bakımından yedinci sırada gösterilen İstanbul, 2017'de 29'uncu, 2018'de ise 31'nci sırada yer almıştı.
Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2018 Raporu sonuçlarının açıklandığı toplantıda konuşan PwC Türkiye Gayrimenkul Sektörü Lideri Ersun Bayraktaroğlu, "Kurlardaki aşırı değişim nedeniyle İstanbul yatırımcılar açısından tercih edilebilir olmaktan çıktı. İç dinamikler toparlanmadan bu durumun değişmesi mümkün değil" dedi.
Raporda İstanbul ile ilgili görüşüne yer verilen uluslararası bir yatırımcı, yüksek boşluk oranları, düşük kira seviyesi ve bunlara bağlı uzun geri dönüş süreleri sebebiyle oluşan negatif getiriye işaret etti. Bir başka yatırımcı ise, "Metrekaresi 8 bin Euro değerindeki yatırımların değerinin metrekare başına 4 bin Euro'ya geriledi. Bir noktada satın alma fırsatı ortaya çıkacak ama şu anda piyasanın en düşük olduğu noktaya henüz ulaşmamış olabiliriz. Bu nedenle önümüzdeki aylarda daha ihtiyatlı olacağız" dedi.
'OFİS PİYASASI SIKINTILI'
Hem mevcut stok hem de yapılmakta olan projeler göz önünde bulundurulduğunda, küresel oyuncular İstanbul ofis piyasasının önümüzdeki bir kaç yılı sıkıntılı geçireceğini düşünüyor. AVM tarafında da arz fazlası olduğuna dikkat çekilen raporda lojistik, sağlık ve eğitim alanlarında Türk gayrimenkul piyasasının iyi fırsatlar sunduğu ifade edildi.
BERLİN ZİRVEDEN İNDİ, LİZBON BİRİNCİ
Gelişen Trendler şehir sıralamasında son beş yıldır liderliği koruyan Berlin, birincilik unvanını Lizbon'a kaptırarak bu yıl ikinci sırada yer aldı. Geçen yılın ilk 10'unda yer alan ancak bu yıl ciddi bir sıçramayla ilk beşe giren Dublin ve Madrid ise sırasıyla üçüncü ve dördüncü sıraları paylaştı. Bu iki şehir hem gayrimenkul açısından yapısal olarak hem de kiralanabilir emlak potansiyeli açısından yüksek puanlanırken, yaşam kalitesi, ulaşım kolaylığı, inovasyon, potansiyel ve vasıflı çalışan çekme yönlerinden de uzmanlar tarafından oldukça pozitif değerlendirildi.
Londra Brexit sonrası listede son sıralara gerilerken, finans sektörünün odaklarının değişmesi ve bir yıllık sağlam büyümenin ardından geçen yılın ikinci olan Frankfurt ise bu yıl sıralamada beşinci sıraya geriledi.