Saygı Öztürk, "O siyasi parti şu nedenle kapatılabilir" başlığıyla yayımlanan yazısında "Kimsenin rahmetli Necmettin Erbakan ya da ailesine düşmanlığı yoktur. Ama, ülkemizde anayasa ve yasalara uyulmasını istemek, çaba göstermek de başta hukukçuların görevidir. Nitekim, bir hukukçu, partinin kapatılması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na dilekçe verdi" ifadesini kullandı.
— Yine SPY'de, Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan partilerin isim, amblem, rumuz, rozet veya benzeri işaretlerinin aynen veya iltibasa yer verecek biçimde kullanılamayacağı, kurulacak siyasi partilerin Anayasa Mahkemesi'nce kapatılan siyasi partilerin devamı olduklarını beyan edemeyecekleri ve böyle bir iddiada bulunamayacakları da belirtiliyor. Refah Partisi, laik Cumhuriyet ilkesine aykırılığın odağı olduğu için Anayasa Mahkemesi'nce 1998 yılında kapatıldı. Kapatma kararı nedeniyle hak ihlali yaratıldığı konusunda yapılan başvurular da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) 3. Dairesi tarafından 2001 yılında reddedildi. Bu karara yapılan itirazlar da AİHM Büyük Dairesi'nce 2003 yılında reddedildi. Türkiye'de verilen siyasi parti kapatma kararları hakkında AİHM'e yapılan başvurular içinde Refah Partisi hakkındaki kapatma kararı, AİHM'in Türkiye'yi haklı bulduğu tek siyasi parti kapatma kararı olması yönüyle de dikkat çekiyor.
— Yasada konu sadece isim, amblem ve rumuzların kullanılması boyutunda kalsa, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı'nın açacağı dava üzerine Anayasa Mahkemesi'nin en geç 30 gün içinde başvuruyu inceleyip sadece bu isim, amblem ve rumuzların hükümsüzlüğüne karar vermesi gerekiyor. Ancak kapatılan partinin başka bir ad altında kurulduğu veya kapatılan partinin devamı niteliğinde parti kurulduğu konusunun yaptırımı ise bu durumların tespiti halinde tartışmasız olarak kapatma yaptırımıdır. Anayasa ve yasalarda her şey apaçık düzenleniyor. Buna rağmen anayasa ve yasaların hiçbir hükmü kalmamış olmalı ki bu şekilde hareket edilebiliyor.” Fatih Erbakan, partinin adını açıklamadan bu durumu araştırmalıydı. Kapatma kararı verilirse, “Biz iktidara geliyorduk, engellemek için kapattılar” dememeli, yargı organlarını suçlamamalı