Kemal Öztürk, "İstanbul’u nasıl kurtarırız?" başlığıyla yayımlanan yazısında "Son dönemlerin en özgür tartışma programı haline gelen Tvnet’teki Karşı Karşıya programında, bu konuyu tartışırken değerli meslektaşım Nihal Bengisu Karaca, cümleyi benden önce kurdu; İstanbul’a özel yasa çıkarmadan şehri yönetemeyiz. Kesinlikle katılıyorum" ifadesini kullandı.
"Dünyanın en kıymetli şehirlerinden, nüfusu bazı ülkelerin nüfusundan daha kalabalık hale gelmiş ve dünya mirası için eşi benzeri olmayan bu şehir için özel yasa çıkarmak zorundayız. Başka türlü bu şehir kurtulmaz" diyen Öztürk, şöyle devam etti:
— Hatırlarsanız Erdoğan belediye başkanıyken, Maslak'ı New York Manhattan'a çevirmek isteyen Mustafa Sarıgül'e şiddetle karşı çıkmıştı. Yine Erdoğan şehri perişan eden iç göçe karşı vize uygulanması gerektiğini dile getirmişti. Yeniden tartışmalıyız bunları. Yasal düzenlemeler olacak şeyler bunlar.
'ŞEHRİN VE BAŞKANININ STATÜSÜ DEĞİŞMELİ'
— Bu kadar büyük, bu kadar kalabalık ve bu kadar önemli bir şehrin statüsü farklı olmak zorunda. Tabi başkanının da. Eminim diğer büyük şehir belediye başkanları da buna hak verecektir. İstanbul'la diğer belediyeleri aynı kanunla ve sistemle yönetmek imkânsız. Başta Washington, Paris ve Londra olmak üzere, dünyada bunun birçok örneği var. Neden bizde olmasın? Bu özel düzenlemeyi, özerk yapı, bölünme tartışmasına çekmek isteyenler olabilir. Nitekim bahsettim programda meslektaşım Nazif Okumuş bu çerçevede itiraz etti özel statü konusuna. Ama bana göre duygusal bir tepki bu.