Mehmet Soysal, Milliyet'te "Araf günleri" başlığıyla yayımlanan yazısında "35 yıllık meslek hayatımızdaki gözlemlerimizi birkaç kelimeyle özetlemeye çalışırsak; idealizmden dörtnala kaçar gibi okuyucusundan kaçan medya, siyaset ve siyasetçiler, global şirketler, küresel istihbarat kuruluşları, lobiler, FETÖ gibi uydurukçu para ve güç tarikatlarına yakasını kaptırdığı günden beri bataklığa dönüştü" görüşünü dile getirdi.
— Aidiyet duygusu ise tamamen duygusal hale geldi. Karşılıklı vefasızlıklar sektörü büyük bir çıkmaza soktu. Okuyucusunu, seyircisini bilgilendirmek yerine, kendi içerisindeki yönetimlerden intikam almak uğruna sabahtan akşama kadar sahte adreslerle sosyal medyaya yalan dolan haberleri gönderdi. Ve gazeteci gazetecinin kurdu olup çıktı. Her kapıya lazım gibi operasyonel pis oyunlarla herkese saldıran, hakaret eden marazi tipler çıktı. Bunların birçoğu istihbaratçı diye geçiniyor… Devletin derinliklerinden kendisine haberler veriliyormuş gibi, şizofren portreler sektörü sürekli kirletti. Kirletmeye de devam ediyor. Diyoruz ki bu hastalıklı sistem artık değişmeli. İstihbaratçı diye geçinen, marazi duruş sergileyen arıza tiplerden devlet ve medya kendini kurtaramıyorsa sektör kendisini asla düzeltemeyecektir. Ve Araf'ta gün tüketmeye devam edecektir.