Brexit'in Britanya ve AB için getirip götürdüklerini Cumhuriyet gazetesi yazarı ve iktisatçı Ergin Yıldızoğlu ile konuştuk.
‘BRİTANYA SİYASETİNDE BÖLÜNMÜŞLÜK'
Ergin Yıldızoğlu'na göre AB ile yapılan Brexit anlaşması ülkede pek çok çelişkiyi ortaya serdi. İktidardaki Muhafazakar Parti'nin de anlaşmasız birlikten çekip gitme yanlısı aşırı sağcıların da İşçi Partisi'nin de net çizgiler ortaya koyamadıklarını belirten Yıldızoğlu, her tarafta bir bölünmüşlüğün hakim olduğunu anlattı:
‘İŞ VE FİNANS ÇEVRELERİ DE RAHATSIZ'
Britanya'daki iş çevrelerinin ‘ülkenin kendi başına da ayakta durabileceği' görüşündeyken, rahatsızlıklarının su yüzüne çıkmaya başladığını anlatan Yıldızoğlu, Londra'daki finans sektörünün de Brexit sonrası ‘umduklarını bulamayacaklarının ayırdına varmaya başladıklarını' dile getirdi:
‘BAŞINDAN BU YANA HALKTAN SAKLADILAR, IRKÇILIĞI POMPALADILAR'
Brexit'in içinden çıkılamaz hale geleceğinin halktan saklanmasının önemli rol oynadığı görüşündeki Yıldızoğlu, bunun yerine siyasilerin ırkçılığı pompalamak ve olmadık vaatlerde bulunmayı tercih ettiklerini söyledi. İrlanda'dan Cebelitarık'a, İskoçya'dan Fransa ile balıkçılık meselesine pek çok sorunun yerli yerinde durduğunu belirten Yıldızoğlu, işin artık Londra Belediyesi'nin dahi ‘ayrı statü' istemesine vardığını anlattı:
‘DÜNYA GÜCÜ OLMA FANTEZİSİ
Brexit sürecinde ülkenin kendi ayakları üzerinde durmasına dair iyimserliğin Londra'nın finans merkezi konumunda yattığını, ancak ülke artık eskisi bir ‘güç' olmaktan çıktığı için bunun baştan bir ‘fantezi' olduğunu vurgulayan Yıldızoğlu, AB'nin de Britanya'yı üyelikten çıkmaya yeltenecek diğerlerini düşünerek ‘cezalandırmak' niyeti bulunduğunu da anımsattı:
‘KÜRESELLEŞME KENDİ ÇELİŞKİLERİ ALTINDA ÇÖKER, ÇOK CİDDİ ASKERİ SONUÇLAR YARATIR'
Küreselleşmeye başından bu yana atfedilen ‘olumluluklara' rağmen sonunda mali krizle birlikte merkezle çevre arasındaki emperyalist ilişkinin ve sömürü transfer ilişkisinin açığa çıktığını anlatan Yıldızoğlu, son dönemde bu duruma başkaldıran İtalya örneğini verdi. Yıldızoğlu, "Küreselleşmenin sonu kendi çelişkileri altında çöker, finansal sonuçlar yaratır, bunlar siyasi sonuçlar yaratır, ondan sonra da çok ciddi askeri sonuçlar yaratır. İlk defa olan bir şey değil küreselleşme" vurgusu eşliğinde şu değerlendirmeyi yaptı:
‘AB, TÜRKİYE'Yİ HİÇBİR ZAMAN ÜYE OLARAK ALMAYACAK'
AB'de hal böyleyken son dönemde Türkiye'den birliğe verilen ‘üyelik hedefinin devam ettiği' mesajları ve AB heyetiyle siyasi diyalog toplantısını da değerlendiren Yıldızoğlu, Avrupa'nın diplomasi gereği Türkiye ile bağlarını kopartmayacağı ancak hiçbir zaman Türkiye'yi de üye kabul etmeyeceğinin bilindiğini anımsattı. Buna karşılık Avrupa'nın Türkiye ile ilişkilerini yavaş yavaş başka yönde şekillendireceğini belirten Yıldızoğlu, Türkiye'deki siyasal İslamcı iktidarın da AB ile ilişkilerini işine geldiği şekilde işletmesinin kendi dünya görüşleri ve projeleri icabı normal olduğunu ekledi: