Yine de Kerkük petrolünün yeniden ihraç edilmesinin tamamen politik bir karar olmasından çok finansal yarar zaruretinden kaynaklandığını kaydeden uzman, "Gerçekten de bu iki olay arasında bir derecede bağ var, ama doğrudan bir bağ olduğunu düşünmüyorum, çünkü Kerkük petrolünün yeniden Ceyhan'a sevkiyle ilgili görüşmeler çok önce başlamıştı. Bu, politikten ziyade ticari bir meseledir" dedi.
Türkiye ve Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) arasındaki işbirliğinin devam ettiğini dile getiren Dolgov, "Türkiye'nin Iraklı Kürtlere, Irak Kürt özerkliğine yönelik tutumu oldukça iyi. Kerkük petrolünün yeniden Ceyhan'a ihracatıyla ilgili karar da Ankara'nın Bağdat ve Erbil ile iyi ilişkilerin mantıklı bir sonucu. Irak merkez hükümeti ve IKBY petrol ihracatı sorununu çözüme kavuşturduktan sonra bu sevkiyat Bağdat ile Erbil arasındaki anlaşma kapsamında yapılıyor" ifadelerini kullandı.
Bölgedeki mevcut koşullarda sevkiyatın güvenliğini sağlama konusuna da değinen Dolgov, bu konuyla ilgili şu değerlendirmede bulundu:
"Güvenlik Irak ve IKBY'deki duruma bağlı. IŞİD grupları mağlup edildikten sonra durum yeterince stabilize oldu. Genel olarak bu sevkin yeterince güvende olduğunu söyleyebiliriz. Durum stabil. Güvenlik durumu Irak hükümeti, IKBY ve Türkiye tarafından kontrol ediliyor. Bazı tek tük olaylar yaşanabilir. Bu olasılığın tamamen dışlanması doğru olmaz."