Hürriyet'ten İpek Özbey'e konuşan Sözüer, "Tasarıya göre bazı suçlarda da infaz süreleri düşecek. Örneğin adli suçlarda yüzde 75 olan süre yüzde 50'ye inecek. Makul bir süre mi?" sorusunu "İşte bu da bir af olacak. Üstelik sadece adli suçlular ne demek? Yani bazıları yine yararlanmayacak. Neden? Burada af adeta sürekli hale getiriliyor. O zaman suçların cezasını neden hep arttırıyoruz? Yine 2005 reformundan önceki kargaşaya dönüyoruz" diye yanıtladı.
Sözüer, "Bir ceza hukuku profesörü olarak affa karşı mısınız?" sorusunu da şöyle yanıtladı:
— Hayır, değilim. Bir toplumda af elbette olabilir, zaten anayasamızda da var. Anayasa, başta eşitlik ilkesine uymak üzere uzlaşarak af çıkarılabilir diyor.
Sözüer, şöyle devam etti:
— Eğer toplum, "Biz yeni bir sayfa açacağız. Çatışmalardan yorulduk, kapsamlı bir barış dönemi başlatacağız" diyorsa, işte af o zaman gereklidir. Çıkarılmalıdır. Ama öyle af önerileri yapılıyor ki, daha ağır suçlar affediliyor, hafif olanlar affedilmiyor. Af eşitlik ilkesine uygun olmalı. Her şeyden önce çıkacak bir afta mağdurlar düşünülmeli. Bir af yapıldığında, suç mağdurları adaletin yerine gelmediğini düşünecek. Af yapılırsa, onları da tatmin edecek düzenlemeler yapılmalı.