TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Dışişleri Bakanlığı'nın 2019 Yılı Bütçesi'nin görüşmelerinde Ege adaları da gündeme geldi. Özellikle CHP'li milletvekilleri Yunanistan'ın bazı adaları işgale kalktığını ifade ederek, Dışişleri Bakanı'na "Ege'deki adalarla ilgili Yunanistan'ın yapmış olduğu ihlallerle silahlandırmaya karşı niçin tavır koymuyorsunuz, niçin sessiz kalıyorsunuz. Lozan'daki kazanımlarımızı kaybetmeye seyirci mi kalacaksınız?" diye sordu.
Bu konuda partilere gerekli bilgilendirmeleri yaptıklarını vurgulayan Çavuşoğlu, önceki gün de İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'e de telefonda bilgi verdiğini söyledi. Çavuşoğlu, Akşener'e "Arkadaşlarımız var, değerli büyükelçilerimiz var. Size bilgi de sunarlar ve de biz sizi bilgilendirelim" dediğini anlattı.
'KARDAK KRİZİNE KADAR NE OLDUYSA OLDU'
"1996 Kardak krizine kadar ne olduysa oldu. Ondan sonrasında hiçbir iktidarın bu konularda sorumluluğu yok. Adaların hiçbirisinde fiili ve hukuki değişiklik yok" diyen Çavuşoğlu, bu konunun siyasi malzeme yapılmayacak kadar hassas olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, şunları söyledi:
'AB STRATEJİK BİR HEDEF, SORUNLAR SİYASİ'
Çavuşoğlu, "Şimdi, bizi en çok neden eleştiriyorlar? İşte, hukukun üstünlüğü, oydu, buydu vesaire bunlardan değil mi? Haklı ya da haksız. Şimdi, biz AB'ye ‘23'üncü ve 24'üncü fasıllar en zor fasıllardır ve tüm bu konuları içeriyor, hadi açalım' diyoruz ve ‘Açılış kriterlerini karşılayamazsak açmayın.' diyoruz. Neden Avrupa Birliği bunu açmıyor bizimle? Bu teknik bir şey mi, siyasi bir şe y mi? " diye konuştu.
ÇAVUŞOĞLU'NDAN KATİ PİRİ'YE: NİYE GÖRÜŞEYİM BEN BÖYLE BİR KİŞİYLE
"Ayrıca bakın, ‘Kati Piri, Kati Piri' diyorsunuz, ben Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde raportörlük yaptım, zor raporları da yazdım. Dolayısıyla, raportörün, rapor yazdığı ülke ya da kurumlara gidip bilgi toplaması çok önemlidir ve ben Dışişleri Bakanı olduğum zaman Kati Piri Türkiye'ye geldi, iki saat ayırdım kendisine. Normalde yarım saat ayırırız biz, randevularımızı öyle ayarlarız. İki saat. Niye? Raportöre önem verdiğimiz için. Daha sonra Kati Piri, raporunda benim söylediklerimden bir kelime bile almadı, bir kelime. Ya, diyebilir ki ‘Dışişleri Bakanı da böyle iddia etti.' İkna olmayabilir. Bir kelime, cümle demiyorum. Daha sonra Kati Piri Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Elmor Brok'la geldi ve ben onunla görüşmek istemedim. O devreye girdi, geldi, daha kapıdan girer girmez ‘Sayın Bakan, ben çok özür diliyorum, hata yaptım ve sizin söylediklerinizin hiçbirisine yer vermedim' dedi fakat ondan sonra da hiçbir raporunda yer vermedi. Şimdi, niye görüşeyim ben böyle bir kişiyle? Ve tamamen Türkiye düşmanı, gidiyor, PKK'lılarla beraber, odur, budur, yaptığı rapor belli."