Bilal Erdoğan, Best FM'den Adem Metan'a konuştu. Söyleşinin ilgili bölümünü Sabah yazarı Mevlüt Tezel bir metin halinde okurlarıyla paylaştı.
Çocukluğunda yaramazlıklar yaptığını ve bu nedenle kafasının birkaç kez yarıldığını söyleyen Bilal Erdoğan, şöyle devam etti:
— Ben yatılı okula başladığımda 10 yaşındaydım. Şimdi çocuğunu yatılı okula bu yaşlarda gönderir misin, tabii insana zor geliyor. Ama yatılı okulda kendi kendine yetebilmeyi, insan ilişkilerini yönetebilmeyi öğreniyorsunuz. Yurt dışına gittiğimde yatılı yurtta kazandığım özgüvenin faydasını çok gördüm. Çocuklara sorumluluk vermek gerek. Sorumluluk aldıkça kişilikler oturuyor ve bir şeyler öğrenebiliyorlar.
— Cezaevi önüne geldiğimizde 'Ben oğluyum, en son ben görüşebilirim' diye düşünüyordum. Kalabalık içinde bir çırpıda göz önünden yok oldu babam. Babamı cezaevine girerken göremedim, ona sarılamadım.
Hüzünlü bir anı olarak kaldı.
Erdoğan şunları kaydetti:
— Çocukluğumuzda babamızı daha az görüyorduk. Biz sabah okula giderdik, o geldiğinde biz uyuyor olurduk. Bazen yetişirse bizi o uyuturdu. Beraber yemek yemek fırsatı az bulurduk. Sürekli partide görevlerini icra ederdi. Hafta sonları ise şehir dışı etkinliklerine giderdi. Bayramlarda görürdük, onun dışında sabah denk gelirsek… Babam ile en son geçen hafta görüştük. Babamla artık hafta sonları İstanbul'da sabah kahvaltılarında buluşabiliyoruz.