Yeni Şafak'ta yer alan iddiaya göre Osmangazi Köprüsü'nde "Sistem çalışmıyor" denilerek alınan nakit kayıtlara girmiyor. Böylece devletin taahhüt ettiği araç kotası düşük gösteriliyor. Hızlı Geçiş Sistemi (HGS) ya da Otomatik Geçiş Sistemi'nde (OGS) bakiye yoksa "sonra ödersiniz" denilerek 5 kat ceza kesilmesinin yolu açılıyor. HGS'den geçtikten sonra ise "bakiye yetersiz" denilerek bir de nakit ücret alınıyor.
HEDEF LÜKS ARAÇLAR
'YAŞANAN İLK KRİZ DEĞİL'
Geçmiş dönemde, Osmangazi Köprüsü'nde sistem arızası gerekçesiyle kendilerinden nakit para ya da kredi kartı istendiğini belirten sürücüler, sosyal medya aracılığıyla, "HGS olmasına rağmen bizden nakit para isteniyor" diyerek uygulamayı eleştirmişti. Tepkiler üzerine Osmangazi Köprüsü'nü işleten Otoyol A.Ş. yetkilileri ise her şeyi tespit eden sistemin, insan hatasına asla izin vermeyecek bir donanımda olduğunu açıklamıştı. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı yetkilileri de sürücülerin banka provizyonundan kaynaklı bir problem yaşadığı bilgisini paylaşmıştı.
'GİŞEYE HIZLI GİRMEYİN'
Yaşanan bu krizin ardından, sadece kendilerinden nakit ücret istendiğini öğrenen bazı lüks araç sahipleri, Otoyol A.Ş. iletişim merkezine ulaşarak uygulamadan duydukları rahatsızlığı dile getirdi. Sürücüler, gişelere belirli bir hızın üzerinde girildiğinde HGS'lerin okunmadığı yanıtını aldı. Ancak, sadece lüks araçlardan "bakiyeniz yetersiz" denilerek nakit para talep edilmesi kafalarda soru işaretleri oluşturdu.
'MAKBUZ VERİLMİYOR'
Gişe görevlilerinin, sürücülerin HGS cihazlarından çekim yapılsa bile bariyerin açılmasına engel olup nakit para aldığı ve karşılığında makbuz vermeyerek dolandırıcılık yaptığı öne sürüldü. Bir başka iddia ise, HGS cihazlarından çekim yapılmayan sürücülerin nakit ödediği geçiş ücretinin arka planda köprü geçişi olarak görünmediği yönünde. Bu yolla köprüyü işleten özel şirketin, sürücüden geçiş ücreti aldığı halde köprüden geçmemiş gibi göstererek, taahhüt edilen araç geçiş sayısını düşürerek devletten para aldığı öne sürüldü.
Söz konusu eylemlerde hem devletin hem vatandaşların dolandırıldığı ileri sürüldü.