Bu sorunların başlıca kaynakları ile ilgili Sputnik’e değerlendirmelerde bulunan güvenlik uzmanı ve eski asker Abdullah Ağar, şunları söyledi.
Sürecin kolay işlenmeyeceği baştan bilinen bir gerçekti. Ve kolay da işlemiyor. İdlib bölgesi ile ilgili hevesler ve ihtiraslar karşıt eksenlerde bitmiş değil. Karşıt eksenlerden kastım, İdlib bölgesinde var olan silahlı gruplar ve İdlib’in dışındaki İdlib ile ilgili hesapları olan bölgesel ve küresel oyuncular. Benim takip edebildiğim kadarıyla Rusya ile Türkiye arasında Soçi’de bir mutabakat zaptının imzalanmasından sonra bölgede sürekli manipülasyonlar ortaya çıkıyor.
Sürekli olarak birileri, oradaki istikrarı bozmak adına, sürecin yapıcı boyutta seyredilmesini engellemek adına orada birtakım manipülasyonlarda bulunuyor. Bunu da şöyle değerlendiriyorum: Orada savaşan vekiller var, savaşanları destekleyen proxi-devletler var ve de süreci etkileyen asiller var. Sürecin bir şekilde istedikleri gibi gitmediğini gören bazı asiller, sahadaki vekillerini kullanarak orayı manipüle ettiklerini düşünüyorum. Ve bunun da aslında büyük oranda Fırat’ın doğusundaki alanlarla ilgili olduğunu değerlendiriyorum. Çünkü Rusya, Türkiye ve hatta rejim, İdlib’deki sorunlarla uğraşırken Fırat’ın doğusunda gelişen sürece konsantre olamıyor.