Fuat Oktay, Anadolu Ajansı (AA) Editör Masası'nda gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Oktay'ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
'CİDDİ BİR SİVİLLEŞME VAR'
— Yeni sistemle eski sistem arasındaki fark; hızlı karar alabilme ve esneklik. Demokratikleşmeyle alakalı fark daha fark edilebilmiş değil ama fark edilecek. Ciddi bir sivilleşme var. Yapı darbe üreten bir yapıyken şimdi Sayın Cumhurbaşkanımızın net ve kesin yaklaşımıyla beraber bu değişim başlamıştı zaten. Şimdi her şeyin kendi içerisinde çalıştığı bir sistem var. Böyle bir dönüşümü yaşıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın omzundaki yükü hafifletmeye çalışıyoruz.
— Şu anda yaptığımız olay; adımızın ne olduğu önemli değil bizim mutfak görevimiz devam eder. Mutfaktayız biz. Bizim Külliye'ye baktığımızda Sayın Cumhurbaşkanımız gece ayaktadır ve çalışıyordur, gündüz de çalışıyordur. Bu nedenle bakanlarımız da çalışıyordur.
'BİZ EN KÖTÜSÜNÜ ŞİMDİ GERİDE BIRAKTIK'
— Biz bütün gücümüzle bununla mücadele ettik. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, Hazine ve Maliye Bakanlığımız bunu koordine etti. Biz en kötüsünü şimdi geride bıraktık. Ekonomik anlamda türbülansa sokulmaya çalışılan Türkiye'ye baktığınızda anlamsız bir şekilde bakanlarımıza yapılan yaptırımlar da bunun içindedir. Siz topyekün bununla mücadele edip arkada bıraktığınızda bunun siyasi dönüşlerinizi de göreceksiniz. Bizim en büyük varlıklarımızdan biri Sayın Cumhurbaşkanımızdır. Uluslararası alandaki saygınlığı ve işbirliği ve ne olduğunun anlatılması bunu çok hızlı şekilde geride bırakmamızı sağlayan nedenlerden birisi.
'DÖVİZ İLK KEZ SİLAH OLARAK KULLANILDI'
— Döviz ilk kez silah olarak kullanıldı. Tek bir ülkenin kendi çıkarları doğrultusunda oluştuğu yaptırımlara bütün dünyanın uymasını beklemek doğru ve adil değil. İran'a baktığınızda bizim komşumuz. Ben kış geldiğinde kendi ülkemi besliyor olmam lazım. Başkalarının iç politikalarının ne olduğuyla alakalı ben 85 milyona dönüp, onların ilişkisi bozuldu enerji almayayım diyemem. Türkiye büyük bir ülkedir. Bizim komşumuz olan bir ülkeyle ilişkimizi bir günde kesip koparma şansımız yok.
— Bizim ABD'yle sorunumuz Brunson sorunu değildi. Bu yapay bir gündemdi, bakanlara uygulanan yaptırımda yapay bir gündemdi. Biz duruşumuzu açıkça ifade ettik zaten. Hem resmi anlamda hem de Cumhurbaşkanımızın Trump'la olan gündeminde konuşulmuştu.
— İdlib konusunda gördük bunu, Türkiye net bir şekilde tavrını koydu. Bu bir inatlaşma olayı değildir. Bunu her zaman yapmıştır, bundan sonra da yapacaktır.
'BU TERÖR BAŞININ İADESİNİ İSTİYORUZ'
'KAŞIKÇI CİNAYETİ, BAŞLI BAŞINA HANGİ AÇISINDAN BAKSANIZ ULUSLARARASI BOYUTTA HER TARAFI DÖKÜLEN BİR OLAY'
Kaşıkçı cinayeti başlı başına hangi açısından baksanız uluslararası boyutta her tarafı dökülen bir olay. Türkiye açısından baktığınızda bütün şeffaflık ve ciddiyetle olaya bakıldı. Çok başarılı yürütülen bir konu. Dışarıdan gelen 15 kişilik bir ekibin önce kabul edilmeyen ama sonrasında da cinayet işlendiği kabul edilen bir olay. Hiçbir zaman sınırlarınız içindeki bir binada bir cinayetin işleneceği anlamına gelemez. Burada bir çarpıklığı, eksikliği görüyoruz. Cinayetin bize yansıdığı andan itibaren gerek kolluk kuvvetlerimiz, gerek savcılarımız, gerek istihbaratımız çok ciddi bir sınav vermiştir. Hiçbir şeyin üstünün örtülemeyeceği anlaşılmıştır.
'YAPTIRIMLARDAKİ TUTUMUMUZ NE OLACAK, BUNU AÇIKÇA İFADE ETTİK'
— Yaptırımlardaki tutumumuz ne olacak bunu açıkça ifade ettik. Bugün zaten açıklama olacak, sonuçlarını göreceğiz. Türkiye tavrını koymuştur. Türkiye'nin yaptığı bir inatlaşma olayı değildir.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.