'Küresel Emperyalizme Karşı Milli Mücadele Günü' dolayısıyla başkent Tahran'daki eski ABD Büyükelçiliği önünde düzenlenen gösteriye Devrim Muhafızları Genel Komutanı Muhammed Ali Caferi, siyasi ve askeri yetkililer katıldı.
ABD Başkanı Donald Trump'ın kuklasını meydanda taşıyan göstericiler Washington, Tel Aviv ve Riyad yönetimleri aleyhine sloganlar atarak ABD ve İsrail bayraklarını ateşe verdi.
Öte yandan protestocular arasında yer alan yaşlı bir kadının sloganları oldukça dikkat çekti. Ulusal Kanal İran Temsilcisi Yakup Aslan'ın sosyal medya hesabından paylaştığı görüntülerde, İranlı kadının, "Kahrolsun Amerika, Yaşasın Türkiye, Yaşasın İran, Yaşasın Azarbaycan" dediği görülüyor.
Günün en güzel sloganı Teyzemizden. Kahrolsun Amerika, Yaşasın Türkiye, Yaşasın İran, Yaşasın Azarbaycan. #Iran pic.twitter.com/BYrr4LKHHp
— Yakup ASLAN — یعقوب اصلان (@yakupaslan83) November 4, 2018
Gösteride konuşan Devrim Muhafızları Genel Komutanı Caferi, 4 Kasım'ın ABD ile İran arasındaki sorunları ve mücadeleyi temsil ettiğini belirtti. Dönemin Amerikan yönetiminin yeni gerçekleşen devrim aleyhine hamle yapmak için bazı yetkililerle irtibat kurduğunu söyleyen Caferi, ABD Tahran Büyükelçiliği'ne baskın yapılmaması durumunda İran devriminin 40. senesine ulaşamayacağını ve ilk 10 yılda ömrünü tamamlamış olacağını dile getirdi.
A flashback from Iran’s 1979 takeover of the US Embassy https://t.co/fxuG27vPVC pic.twitter.com/ulmrtMDK1q
— Sputnik (@SputnikInt) November 4, 2018
ABD'nin Tahran Büyükelçiliği, İran devriminden 9 ay sonra 4 Kasım 1979'da kendilerine 'İmam'ın Çizgisindeki Öğrenciler' adını veren ve sayıları binlerle ifade edilen silahlı gruplar tarafından işgal edilmişti.
Modern dünya diplomasi tarihinde en uzun diplomatik rehine krizi olarak kayıtlara geçen olayda, Büyükelçiliği işgal eden silahlı gruplar, gizlice kaçmayı başaranların ardından kalan 66 diplomattan hasta bir kadın ile 13 Afrika kökenli Amerikalıyı serbest bıraktı ve 52 kişiyi 444 gün boyunca rehin tutmuştu.
ABD ile İran arasında uzun süren Cezayir müzakerelerinin ardından 20 Ocak 1981'de varılan anlaşmanın resmen imzalanmasıyla rehinelerin bırakılması kabul edilmiş ve 21 Ocak 1981'de esirlerin teslimi Almanya’daki bir Amerikan askeri havaalanında gerçekleşmişti.