Cari açığı ve Döviz ihtiyacını artıracak olan sektör ve alanlara yönelik talep artışı yaratacak vergi indirimlerinin mevcut konjonktürde mali disiplin açısından uygun bir maliye politikası olmadığı belirtildi.
Açıklamada "Döviz ihtiyacı yaratmayan ve çarpan etkisi yüksek olmayan alanlarda, önkoşul olarak enflasyon davranışları yönetilebilir seviyeye indirilmeden, talep artışına sebep olacak uygulamalar mevcut konjonktür için erken alınmış aceleci kararlar olacaktır" dendi.
"Vergi indirimlerinin bütçe gelirleri üzerinde yaratacağı azaltıcı etkinin hacimsel miktarı, ortaya çıkacak olan büyüklüğüne göre piyasa göstergeleri üzerinde ilave baskı unsuru yaratmaya başlamıştır. Ekonomik daralmanın durdurulması için talep artışını değil, bankacılık sektörünün genel ekonomideki çıktı açığının giderilmesine yönelik kredi verme iştahını artıracak makro ihtiyati politikalara öncelik verilmelidir. Bankacılık sektörünün kredi iştahının artırılması için ise en öncelikli makro ihtiyati tedbir. Amerika, Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri başta olmak üzere son 10-15 yılda tüm Dünya'nın Basel düzenlemeleri kapsamında uyguladığı 'Standart Yöntemin' vakit kaybedilmeden Türkiye'de de uygulamaya alınması olacaktır."