'TÜRKİYE KENDİ ÜRETİMİNDE KULLANILABİLECEK PAKETİ SEÇTİ'
Türkiye'nin daha S-400'lerin satışına ilişkin müzakere sürecinde Türk askeri savunma sanayiinde tasarruf ve modernizasyon için kendi hava savunma sistemlerinin üretiminde kullanabileceği paketleri tercih ettiğini aktaran Rojin, şöyle konuştu:
"Türk askeri yönetimi, bu sistemlerin kısmen yurt dışından satın alınarak ardından Türkiye'de üretimine geçilmesi amacıyla lobicilik faaliyetleri yürüttü. Yani Cumhurbaşkanı (Recep Tayyip) Erdoğan, Türkiye'yi gerekli gördüğü ülkelerden, yani Rusya ve ABD'den silah satın alabilecek, kendi kendine yeten bir aktör olarak konumlandırmaya devam ediyor ve doğal olarak Washington'un direnciyle karşılaşıyor. Bunun yanında Türkiye kendi askeri savunma sanayi sektörünü geliştirmek istiyor ve bunu bazı bakımlardan artık modern olmayan Türk ordusunun yeniden silahlanması için düzenlenen büyük devlet ihaleleri sağlıyor."
'TÜRKİYE HEM RUS, HEM DE AMERİKAN TEKNOLOJİLERİNİ ELDE ETMEYE ÇALIŞACAK'
Görünürde Türkiye, önce Rusya ve Çin'den silah satın alan, ardından bu mevcut tasarımların üzerinden kendi hava savunma sistemlerini, balistik ve taktik füzeleri geliştirmeye başlayan İran'ın yolundan ilerlemeye çalışacak. Bu nedenle Türkiye'nin bunu yapabilmek için hem Rus hem de Amerikan teknolojilerini elde etmeye çalışması şaşırtıcı değil.
'TÜRKİYE ÜRETİM TEKNOLOJİLERİNE ERİŞTİ'
Bilindiği üzere Kremlin ve Rusya Savunma Bakanlığı'ndan, uzun süredir S-400'lerin üretim hakkı paketinin satılmasına izin çıkmamıştı, ancak yapılan pazarlıkta anlaşma, Rusya ve Türkiye'nin Suriye konusundaki genel işbirliği formatına dâhil olmuştu ve Türkiye teknolojilere erişmişti.
'RUSYA SAVUNMASINDA S-500'LERE VURGU YAPACAK, S-400'LER İHRACAT MODELİNE DÖNÜŞECEK'
Böylelikle Türkiye ile imzalanan kontrat ve Hindistan'la bu yakınlarda yapılan anlaşmanın, Rusya'nın bu çizgisinin bir devamı niteliğinde olduğunu söyleyen Rojin, sistemlerin farklı bloklarda olan ülkelere satılıyor olmasının bir takım riskleri beraberinde getirdiğini, rakip ülkelerin durumdan faydalanarak askeri sır teşkil eden teknolojilere erişme imkanı bulmuş olacaklarını, ancak Rusya'nın, stratejik ortağı olan Türkiye ile ilişkilerinin başarısı için böyle bir riski kabul ettiğini vurguladı.