Dünyada 5 yaş altındaki 630 milyon ve 15 yaş altındaki 1.8 milyar çocuğun, DSÖ'nün belirlediği hava kalite standartlarının üzerinde ince partikül madde (PM2,5) seviyesine maruz kaldığı bildirilen raporda, dünyada 15 yaş altındaki çocukların yüzde 93'ünün, sağlık ve gelişimlerini ciddi şekilde riske atacak kadar kirli hava soluduğu kaydedildi.
Raporda, dünya genelinde 5 yaş altındaki çocuklardan düşük ve orta gelirli ülkelerde yüzde 98'inin, yüksek gelirli ülkelerde ise yüzde 52'sinin DSÖ'nün belirlediği hava kalite standartlarının üzerindeki seviyede kirli havaya maruz kaldığının altı çizildi.
Bu durumun hamile kadınlarda erken doğum veya düşük olasılıklarını yükselttiği vurgulanan raporda, hava kirliliğinin aynı zamanda çocukların nöro gelişimi ve bilişsel yeteneğini de olumsuz etkilediğine işaret edildi.
Hava kirliliğinin, astım ve çocukluk çağı kanserini tetikleyebildiğine dikkat çekilen raporda, yüksek düzeyde hava kirliliğiyle karşı karşıya kalan çocukların ileri yaşlarda kardiyovasküler hastalık gibi kronik rahatsızlıklar için daha büyük risk altında olabileceği kaydedildi.
Rapor ayrıca, 15 yaş altı bir milyar çocuğun da aralarında olduğu dünya nüfusunun yüzde 40'ından fazlasının, hava kirliliğine neden olan teknolojiler ve yakıtlarla yapılan yemeklerden kaynaklanan yüksek seviyede ev içi hava kirliliğine maruz kaldığını gösterdi.
Daha düşük seviyelerde bile çocukların akciğer fonksiyonlarına zarar veren hava kirliliğinin, 5 yaş altı çocuklarda görülen 10 ölümden yaklaşık birine yol açtığı belirtilen raporda, hava kirliliğinin çocuk sağlığına yönelik başlıca tehditlerden birini oluşturduğu vurgulandı.
DSÖ Başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus, "Kirli hava, milyonlarca çocuğu zehirliyor ve hayatlarını mahvediyor. Bu mazur görülemez. Her çocuğun temiz hava soluması gerekir" dedi.
Çocukların hava kirliliğinin etkilerine karşı özellikle savunmasız olmasının bir nedeninin, yetişkinlerden daha hızlı nefes almaları ve böylece daha fazla kirli hava solumaları olduğu kaydedildi.