Söz konusu açıklamalar, Ankara'nın bilhassa Eylül ayında gerçekleşen zirvenin ardından Fırat'ın doğusuna odaklanmış olması itibariyle önemli. Peki, Türkiye PYD unsurları bölgeyi terk etmezse "dostça uyarının" ötesine geçer mi? Fırat'ın doğusuna yönelik gerçekleşecek operasyonun sonuçları ne olur? İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu konuyu Sputnik'e değerlendirdi.
‘TÜRKİYE'NİN HAMLESİ, FIRAT'IN DOĞUSUNA DÖNÜK OLASI KARA HAREK TININ İŞARET FİŞEĞİDİR'
İstanbul Aydın Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Naim Babüroğlu "Ankara'dan gelen bu açıklamalardan kısa bir süre İstanbul'da ilk defa Rusya, Türkiye, Almanya ve Fransa'yı bir araya getiren dörtlü bir zirve yapıldı. Bu zirvede, Türkiye en yüksek ağızdan Fırat'ın doğusuna işaret etti. Bunun ardından obüslerle Fırat'ın doğusundaki, Fırat'ın kenarındaki Ayn el-Arap dediğimiz bölgedeki PYD/PKK mevzilerine atış yapıldı. Bu atışın yapılması, bir zamanlama meselesidir. İstanbul'da gerçekleşen zirvenin hemen ardından böyle bir hamlede bulunarak, Türkiye, ne kadar ciddi olduğunu göstermiştir. Zira Türkiye o bölgeden kendisine yönelen tehdit konusunda kararlılık sergilese de, ABD buna olumlu bir tepki vermiyor, tersine PKK/PYD'ye silah yardımına devam ediyor. Bu yüzden Türkiye'nin bu hamlesi yakın gelecekte yapılması olası bir kara harekâtının işaret fişeğidir" diye konuştu.
‘TÜRKİYE, ABD'YE ‘MASAYA OTUR' MESAJI VERİYOR'
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın Menbiç'te sonra sıranın Fırat'ın doğusuna geleceğine vurgu yaptığını hatırlatan Babüroğlu "Sayın Akar ‘Menbiç'te sistem kurulduktan sonra Fırat'ın doğusunu PKK/PYD'den arındırmaya başlayacağız' dedi. Bu aşamada hareket planının hazır olduğunu anlıyoruz. Peki, bu operasyon ne zaman olur? Bana göre Türkiye, Menbiç'teki devriye faaliyetlerinin icrasının ve ABD ile Menbiç'te anlaşılan yol haritasındaki durumun bitmesini bekleyecek. Ancak bu uzun sürmez. Bence Türkiye şu anda ABD'nin masaya gelmesini bekliyor. Çünkü dünkü atışların sonucu olarak, en azından teknik düzeyde Pentagon ve Ankara'nın görüşme yapması gerekir. Türkiye bunu istiyor çünkü diplomatik olarak masaya oturmayı arzu ediyor. Türkiye bu noktada ‘ABD, diplomatik olarak bir adım atarsa operasyondan vazgeçerim' demek istiyor. Türkiye, Menbiç'te işbirliği devam ederken ABD ile Fırat'ın doğusu için masaya oturacak. Eğer ABD ikna olur ve bir adım atarsa ve süreç PKK/PYD'nin etkisiz hale getirilmesi veya en azından Rakka'nın güneyine sevk edilmesiyle sonuçlanırsa, o zaman Menbiç'tekine benzer bir yol haritası Kobani, Tel Abyad ve Kamışlı hattında da izlenecektir. Ancak şunu unutmamak lazım. PKK/PYD'li 7 bin teröristinin Menbiç'te silahları ABD tarafından teslim alınmamıştır. Menbiç'te PKK/PYD'li bu teröristler var. Demek ki Menbiç'teki yol haritası tamamlanmadı. ABD, sözlerini tutmadığı için Menbiç'te tek başına devriye faaliyetinin de bir sonuç doğurmayacağını belirtelim" dedi.
‘ABD VEYA FRANSA DOĞRUDAN TÜRKİYE'YLE KARŞI KARŞIYA GELMEZ'
Türkiye'nin dış kamuoyundan tepki almamak için ABD ile en azından obüs atışlarından sonra alt düzeyde bile olsa masaya oturmasının önemine işaret eden Babüroğlu "Ben ABD'nin Fırat'ın doğusundaki PKK/PYD'yi lağvedeceğini düşünmüyorum çünkü ABD orda kalıcı, havaalanları yapıyor, radar sistemleri kuruyor. Hatta ABD Başkanı Donald Trump açıkça ‘orada kalıcıyız' diyor. Neticede Türkiye ABD ile masaya oturduktan sonra ABD, Türkiye'nin beklediği adımları atmayacağına göre; Türkiye sonunda kendi göbeğini kendi kesecektir. Ve Türkiye, ABD ve Fransa'ya rağmen bir operasyon yapmak durumunda kalacaktır" dedi.
Türkiye, YPG'yi, PKK’nın Suriye’deki uzantısı olarak görüyor ve bu yapıyla ilişkili DSG gibi örgütlerin de 'terör örgütü' olarak kabul edilmesini istiyor. Ancak, Başta ABD olmak üzere Batılı güçler, Ankara’nın bu görüşünü kabul etmiyor. Ankara, ayrıca YPG'ye silah verilmesine de sert bir şekilde karşı çıkıyor.
