Peki bu zirvenin sonuçları ne olur? İstanbul'da gerçekleşecek bu kilit zirve, ABD'nin Suriye'de devre dışı kaldığının kanıtı niteliğinde mi? ABD'nin dahil edilmediği ve Suriye konusunda ilk kez yalnızca Ankara, Moskova, Paris ve Berlin'i bir araya getirecek olan zirveye ilişkin beklentilerle zirveyi takip etmesi olası gelişmeleri, AK Parti, CHP ve Vatan Partisi'nden siyasetçiler Sputnik'e değerlendirdi.
AK PARTİLİ ÖZKAN: İSTANBUL'DA ÖNEMLİ BİR ZİRVE
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Sputnik'e yaptığı değerlendirmede, Suriye'de yaşanan istikrarsızlık süreçlerinin başta Türkiye olmak üzere Avrupa'yı da diğer ülkeleri de ilgilendirdiğini söyledi. "Ancak Türkiye'nin içerisinde olmadığı bir çözümün gerçekçi bir çözüm olmayacağı da açıktır" diyen Özkan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın davetiyle İstanbul'da gerçekleşecek dörtlü zirvenin önemli olduğunu kaydetti.
Suriye konusundaki Astana sürecini ve Soçi zirvesinde varılan mutabakatı anımsatan AK Partili Cahit Özkan, çözüm üretilmesine ilişkin gerçekçi diplomatik çalışmaların üçüncü ayağının da İstanbul'daki dörtlü zirve olacağını kaydetti. Özkan, "Bütün dünya yakından takip etmektedir. Bu da işletilen sürecin, yapılan çalışmaların, zirvelerin, Türkiye merkezli yürütülen çalışmaların doğru, rasyonel ve başarı odaklı bir çalışma olduğunu da göstermektedir" dedi. "Suriye meselesinin istikrarla ilgili, bölgesel barış ile ilgili kısmı doğrudan Türkiye'yi, Rusya'yı, İran'ı ilgilendiriyor" diyen Özkan, Almanya ve Fransa'nın daha çok konuya göç boyutundan yaklaştığını söyledi. Özkan, "Göç sorunun çözümü de bütün Avrupa'yı ilgilendirmektedir" dedi.
CHP'Lİ YILMAZ: ALMANYA VE FRANSA SURİYE DOSYASINA DAHA FAZLA DAHİL OLMAK İSTİYOR
Sputnik'e konuşan CHP Ardahan Milletvekili eski Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz, dörtlü zirvenin Suriye'deki soruna çözüm amacıyla yapıldığını ifade ederek, " Almanya ve Fransa'nın Suriye'deki dosyaya daha fazla dâhil olmak istedikleri açık, bununla daha fazla dahil olmak istiyorlar. Rusya da ABD'yi dengeleyebilmek için AB'nin iki önemli ülkesini bu suretle yanına almak istiyor. Türkiye de şu anda olabildiğince Rusya'yla ve AB'nin iki önemli aktörüyle birlikte görünmek istiyor. Her ülkenin kendi açısından bakış açısı bu" diye konuştu. CHP'li Yılmaz, şöyle devam etti:
Suriye meselesine Almanya ve Fransa'nın bu şekilde dâhil olmasını ‘önemli ama eksik' diyerek değerlendiren CHP'li Yılmaz, "Suriye'de şu anda mevcut kuvvetler, çatışma alanları, taraflar belli belli. O tarafların öyle ya da böyle bir zeminde toplanması gerekir ki bir sonuç alınsın" dedi.
VATAN PARTİLİ POLAT: DAHA ÖNCE CENEVRE'DEN MEDET UMAN ÜLKELERİN DE MASAYA OTURMASI ÖNEMLİ
Sputnik'e konuşan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı, emekli Amiral Soner Polat ise İstanbul'da gerçekleşecek zirvenin "önemli" olduğuna işaret ederek "Bu zirve ilk kez Avrasya ve Batı grubunu bir araya getiriyor. Esasında, Almanya ve Fransa da Avrasya'da değerlendirilebilir ama bu iki ülkenin Suriye krizindeki politikalara baktığımızda daha çok Cenevre'den medet uman ve Amerika'ya daha yakın bir çizgi izleyen ülkeler olduğunu görüyoruz. Burada Almanya ve Fransa'yı da ayırmak gerekir. Fransa, ABD'ye daha yakın politikalar izliyor. Malumunuz, Fransa'nın Suriye'de özel kuvvetleri, askeri, topçusu var ve bunlar ABD ile birlikte çalışıyor. Ancak Almanya başından beri daha dengeli, daha kontrollü bir yol izliyor. Böyle bir toplantı önemli çünkü bu iki ülke AB'nin birinci ve ikinci ülkeleri. Dolayısıyla Almanya ve Fransa'nın katılımıyla böyle bir toplantı gerçekleşmesi, AB ve Avrasya'yı bir araya getiriyor gibi düşünebiliriz. Peki bu zirvenin dışında kimler bırakıldı? Batıdan ABD, doğudan ise İran bu zirvenin dışında bırakıldı. Dolayısıyla bu zirve Batı ve Avrasya'nın görüşlerini birbirine yaklaştırmayı hedefleyen bir çerçevede olacak. Burada İdlib ile ilgili fazla bir tartışma olacağını zannetmiyorum. Çünkü İdlib'deki süreç beklenenden de çok daha olumlu gidiyor. Türkiye, burada verdiği sözleri tutuyor, oradaki ağır silahlar tampon bölgeden büyük ölçüde çıkartılıyor. Bu durum Rusya'nın önde gelen devlet yetkilileri tarafından da ifade edildi" dedi.
‘FIRAT'IN DOĞUSUNUN MASAYA YATIRILMASI OLASI, TÜRKİYE VE RUSYA BU KONUDA KARARLI'
Zirvede hem Suriye'deki siyasi çözüm süreci hem de Fırat'ın doğusundaki ABD destekli PYD'nin varlığına ilişkin görüş alışverişi yapılmasının olası olduğunu söyleyen Polat "Suriye'nin batısında, güneyinde bir takım sorunlar var. Ürdün'le, İsrail'le ve ABD ile… Bu sorunlar Fırat'ın doğusu ve İdlib ölçüsünde değil ama dikkatle izlediğimiz takdirde Fransa ve Almanya'nın o sorunlarla çok fazla ilgili olmadığını görüyoruz. Demek ki, burada odak Fırat'ın doğusunda yoğunlaşabilir. Suriye'nin geleceği nasıl şekillenecek, Suriye'nin geleceğinin şekillenmesi ve siyasi çözüme ulaşmak için netice olarak sahada belirli bir dengenin oluşması gerekiyor. Yani siz Suriye'nin yüzde 30'unu ABD destekli terör gruplarına verdiğiniz takdirde böyle bir denge oluşmaz, toplantılardan da bir sonuç çıkmaz. Bu zirvenin iki bacağı olacağını düşünüyorum. Bunlardan ilki, Suriye'de siyasi çözüm sürecine Astana mı Cenevre mi öncülük edeceği, Astana ve Cenevre arasındaki boşlukların nasıl doldurulacağı, Fransa ve Almanya'nın bunda rolünü ne olabileceği, Batı adına bu iki ülkenin Türkiye ve Rusya'dan hangi taleplerinin olacağı, anayasal sürecin nasıl ilerleyeceği gibi konuların masaya yatırılacağı yani siyasi konuların tartışılacağı bölüm. İkinci ise, Fırat'ın doğusu olacak. Çünkü hem Türkiye hem Rusya, Fırat'ın doğusunda şu anki statüyü kabul etmeyeceklerini kesin bir dille bildireceklerdir" dedi.
‘GERÇEK ANLAMDA SÜRECİN DIŞINDA BIRAKILAN ABD OLDU'
Dolayısıyla burada, Fransa ve Alanya ilk defa gerçekçi olarak bir çözüm sürecinde yer almak istiyorlarsa, kendi pozisyonlarında test etme imkânı bulacaklardır. Çünkü şimdiye kadar hep ABD'nin arkasına saklanarak, muğlak ifadelerle ve sahadaki gelişmelerle uygun düşmeyen söylemlerle ve küresel dünyanın popüler söylemleriyle hareket ettiler. Ancak bu toplantıya katılacak olmaları, Türkiye ve Rusya kadar olmasa da, Fransa ve Almanya'nın da sorumluluk alma isteği olduğunu gösterdiğine inanıyorum. İran'ın da bundan çok fazla rahatsız olmasına gerek yok. Çünkü bu görüşme taraflar arasındaki görüşleri, ortak noktaları, ayrılıkları ve kırmızı çizgileri belirleyecek bir görüşme olacak. Bence bu görüşmenin Suriye krizine olumlu yansımaları olacak ve hatta ABD'yle AB, Fransa ve Almanya arasındaki Suriye politikası çizgisinin biraz daha açılacağını öngörüyorum.