Yerel seçimlerin tarihi 31 Mart olarak kesinleşti. Partiler tüm güçlerini aday belirleme süreçlerine yoğunlaştırırken özellikle büyük illerde kimin aday olacağı kulisleri ve tartışmaları zirve yaptı. CHP Parti Meclisi Üyesi Erdal Aksünger, Seyr-i Sabah programında Parti Meclisi toplantılarında yapılan değerlendirmeleri anlatırken özellikle üç büyük ilde hangi profillerin aday olabileceği konusundaki görüşlerini dile getirdi:
‘İDEOLOJİK SÖYLEMLERİ DEĞİŞTİRMEMİZ GEREKİYOR'
"Parti Meclisi, CHP'nin bu tür karar mekanizmalarındaki en üst kuruludur. Büyük Kurultay'ın seçtiği ve MHK'nın seçildiği bir karar mekanizmasıdır. Yerel seçimlerle ilgili de müzakere konusu bizde daha çok yaşanır. İtirazlar olabilir. İki gün önceki müzakerelerde 105 aday belirlendi. Parti meclisi arkadaşlarımızın hepsine eski yeni fark etmeden mevcuttaki belediyelerin olduğu yerler daha çok Doğu ve Güneydoğu'da olan yerlerle görevlendirme yapıldı. Ben de Doğu'da iki milletvekili arkadaşımızla heyet başkanı olarak incelemelerde bulundum. Mevcuttaki adaylar örgütle görüşmeler yaptık. Rapor sunduk ve mutabakat sağlanan yerlerin genelde örgütün hem milletvekillerinin hem de heyetin belirlediği yerlerin açıklaması yapıldı.
Diğer partilerin hepsine bakıldığında tek bir merkez yoklaması ve lider odaklı olarak belirlerler. CHP sosyal demokrat parti olarak böle yapıyoruz. Bundan sonraki süreçlerin yöntemleri tartıştık. Bazen yüksek perdeden bazen sakin konuşmaların geçtiği bir parti meclisi yaptık. Daha önceki parti meclisinde sağ söylemlerin daha az kullanılması üstüne konuşmalar yapılmıştı. Buna ciddi bir itiraz ve rezerv koymuştuk. O zamanlarda yoğun itirazların yaşanmasının sebebi, zaten çok fazla sağ parti var. CHP'nin bunu yazılı bir şekilde dile getirmesi dışarıya da duyurması büyük bir hata oldu bunu söylemekten çekinmem. Bu kadar sağ partinin olduğu bir yerde MHP-AKP ittifakı bozulsun bozulmasın bunda bizi ilgilendiren bir şey yok. Bu memlekette sosyal demokrat ve sol bir partiye ihtiyaç var. Burada önemli olan bizim daha sosyal demokrat ve sol parti olmamız ve insanların hayatına dokunmamız. Memleketi daha da sağlaştırmak, dünyada git gide artan ırkçılık rüzgârına karşı durmamız gerekiyor.
Bence burada yanlış olan şu: Parti bir yere sıkışmışsa, değişimin gerekliliği daha çok önemli. Yapısal değişikliklerin yanı sıra ideolojik söylemleri değiştirmemiz gerekiyor. İnsanların daha iyi yaşamasına dair söylemlerimiz olmalı. AKP gelirken bütün söylemleri sol söylemdi. Bu kadar gelir adaletsizliği varken yargının bağımsızlığı yerlerdeyken bizim yapacağımız tek şey kendimizi yenilemek ve yeni sol kavramların ortaya çıkmasını sağlamaktır. Muharrem İnce'nin adaylığı noktasında ön seçim şartını ben geçen parti meclisinde dillendirdim. Bunun yanı sıra bir sürü arkadaşımız da bu konuyu vurguladı. Muharrem beyin cumhurbaşkanlığı performansla örgütte soru işareti bıraktı farklı değerlendirmeler mevcut. Güçlü bir isimdir. Ön seçim talebini de çok haklı buluyorum. Ön seçimin partiyi toparlayacağına inanıyorum. Üyelik yapısından gelen bir problem var. 2015'ten beri birçok çalışma yapmış biri olarak söylüyorum. Orada kurulmuş olan yapıları devreye alsaydık aslında bugün hiç problem kalmayacaktı. Buna rağmen bence ön seçim partiyi özellikle 24 Haziran tahribatından sonra partiyi toparlayacağına inanıyorum. Özellikle garanti gibi gördüğümüz CHP'nin yüksek oy aldığı bölgelerde ön seçimin daha faydalı olacağına inanıyorum. Parti yönetiminin bundan neden vazgeçtiği meselesinde, mevcuttaki üyelik yapısının çok sağlıklı olmadığını söylüyorlar. Ben bunun geçerliliğine inanan bir insan değilim. 2015 yılında Muharrem Bey yine ön seçim istemişti Yalova'da. Ama o zaman merkezi atamayı kabul ederek devam etti. Eğer kazanma ihtimali olan en yüksek kişi Muharrem Bey ise faydalı olabilir. Ben katkı koyacağına eminim. Ben genelde şuna inanıyorum: Şimdiye dek genç kadrolarla bir şey yapılsaydı, yemyeşil bir kent olsaydı işin yürüyeceğine inancım tamdı. Ama bugün kişiler üstünden tartışıyoruz her şeyi. Mevcut adaylar arasında en güçlü olabilir. Bir kurultay istendi, o kurultaya giderken küçük detaylar yüzünden yapılamadı. Ama çok sükunetli bir şekilde tartışmalar durduruldu. Bu aslında partide ne kadar sağlıklı bir yapı olduğunun da göstergesidir. Çok büyük bir tartışmaydı bu, yaşanan tatsızlıklarının giderilmesi için ön seçim yapılması partiyi toparlar. Bu olmazsa eğilim yapılır, hakem huzurunda üyelerle yapılır. O zaman olabilir. Muharrem beyin böyle bir teklif geldiğinde kabul etmesi İstanbul için doğru olabilir. Gürsel Tekin de örgüt emekçiliği yapmış bir arkadaşımız o da iyi olur.
Burada önemli olan mevcut milletvekilleri arasından bir belediye başkan adayı seçimi yapılacak mı… CHP'nin mevcutta belediye başkan adayı olmadığı yerlerde, büyükşehir ya da il olabilir, o arkadaşı gösterdiğimiz zaman orası alınacaksa müthiş bir istisnadır. Yoksa ben milletvekillerini üç ay önce seçim yapılmış yerde aday olmalarına inanmıyorum. Bence iki tane istisna var burada: Balıkesir ve Bolu. Bu iki arkadaş üstünden kamuoyu araştırmaları yapılıyor çok seviliyorlar. Eğer gerçekten orada onlarla kazanılacaksa ondan yanayım onun dışında buna karşıyım. Üç ay önce milletvekili olmuş insanların yerelde oraya talip olmalarının doğru olmadığını düşünüyorum. Bu bahsettiğim iki yeri de düşünen yönetim. Onun dışında ben bunu doğru bulmam ahlaki de bulmam.
Ankara konusunda Mansur Yavaş'tan başkası denenmedi. Bu biraz da efsane yaşlanıyor gibi geliyor bana. Burada bir ittifak yapılacaksa bunun değerli olduğunu düşünürüm. Ama bunun şartları konusunda paylaşılmayan bir durum var: Kimden aday olacak. Eğer Yavaş için görüşmeler varsa diğer partilerle, CHP'nin Ankara adayı olamaz. Bunların doğruluğunu ben bilmiyorum. İzmir'de CHP'nin kalesidir diye yaklaşıldığı andan itibaren büyük bir sıkıntıyla karşı karşıya kalınır. Geçmişten gelen hatalar var. İYİ Parti ile ittifak konuşulabilir. İYİ Parti ittifakıyla çok daha yüksek bir oy alınması durumu konuşulabilir. Ama ben İzmir'de CHP'nin çok daha güçlü olabileceğini düşünüyorum. Tabi ki adaya da bağlı bu. Seferihisar ve Narlıdere gibi belediyelerin adaylığı konuşuluyor. Diğer taraftan milletvekillerinin bazılarının kulis çalışmalarının olduğunu biliyorum. Ama o isimlere rezervimiz olacağı kesin. İzmir gibi bir yerde tabanın milletvekillerini istemediğini biliyorum. İzmir Sanayi Odası Başkanı'nın niyeti olduğu söyleniyor. Ben biraz daha örgütsel ve siyasal insanların olmasını istiyorum. İzmir garanti demeden biraz daha yeni isimlerin çıkması gerektiğini düşünüyorum."
